İki taraflılık
İki taraflılık ya da bilateralizm, iki egemen devlet arasında siyasi, ekonomik veya kültürel ilişkilerin yürütülmesidir.[1] Bu, tek bir devletin veya birden fazla devletin ortaklaşa yürüttüğü faaliyetler olan tek taraflılık veya çok taraflılık ile tezat oluşturur. Devletler birbirlerini egemen devletler olarak tanıyıp diplomatik ilişkiler kurmaya karar verdiklerinde iki taraflılık oluştururlar. İki taraflı ilişkileri olan devletler, diyalog ve işbirliğini kolaylaştırmak için büyükelçiler gibi diplomatik temsilciler gönderirler.
İki devlet tarafından imzalanan serbest ticaret anlaşmaları veya doğrudan yabancı yatırım gibi ekonomik anlaşmalar, iki taraflılığın yaygın bir örneğidir. Çoğu ekonomik anlaşma veya sözleşme, taraf ülkelerin birbirlerine tercihli muamele sağlamak için belirli özelliklerine göre imzalandığından bu anlaşmalar veya sözleşmeler genel bir ilke değil duruma göre farklılaşma sağlar. Böylece iki taraflılık yoluyla devletler, yalnızca belirli sözleşme tarafı devletlere uygulanan daha özel anlaşmalar ve yükümlülükler elde ederler. Ancak, devletler çok taraflı stratejiye göre işlem maliyetleri açısından daha fazla israf olduğu için bir ödün verme durumuyla karşı karşıya kalacaklardır. İki taraflı bir stratejide, her katılımcı için yeni bir sözleşme müzakere edilmelidir. Bu nedenle, işlem maliyetleri düşük ve ekonomik terimlerle "üretici fazlası"na karşılık gelen üye fazlası yüksek olduğunda tercih edilme eğilimindedir. Ayrıca, etkili bir develt liberalizm perspektifinden küçük devletler üzerinde kontrol sahibi olmak istiyorsa bu strateji etkili olacaktır çünkü küçük devletlerle bir dizi ikili anlaşma yapmak bir devletin etkisini artırabilir.[2]
Örnekler
[değiştir | kaynağı değiştir]- Avustralya ve Kanada iki taraflı ilişki içerisindedir. Her iki ülke de benzer hükümetlere sahiptir, benzer değerleri paylaşrı ve aynı devlet başkanına sahiptir. 1895 yılında Kanada hükümeti, bir ticaret komisyonu kurmak üzere John Larke'yi Sidney'e gönderdi ve 1935 yılınad Kanada, iki ülke arasındaki ilişkileri resmileştirmek üzere Charles Burchell'i (Avustralya'nın ilk Kanada Yüksek Komiseri) gönderdi.[3] Her iki ülke de savaş zamanında müttefik olmuştur ve ticari ve ekonomik ilişkileri güçlüdür.
- Hindistan ve Nepal, MÖ 563'te Buda'nın doğumundan önce bile eski çağlardan beri iki taraflı ilişki içindedir. Modenr çağda, bu geleneksel ilişki yazılı antlaşmalarla teyit edilmiştir. Hindistan-Nepal Dostluk Antlaşması Temmuz 1950'de imzalanmıştır. Bu antlaşma, her iki ülke için ekonomik ve siyasi açıdan önemli etkiler sağlamıştır. 2011 yılında, iki ülke için yeni bir İkili Yatırım Teşvik ve Koruma Anlaşması imzalanmıştır. Bu ikili anlaşmalar, uluslararası yatırım hukukunun gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Her iki ülkenin vatandaşları, pasaport veya vize olmadan sınırları serbestçe geçebilir, her iki ülkede de yaşayabilir ve çalışabilir, her iki ülkede de mülk ve iş sahibi olabilir. Gurkhalar, Hindistan Ordusu'nun bir parçasını oluşturur. Milyonlarca Nepalli, uzun süredir Hindistan'da yaşamaktadır.[4]
- Amerika Birleşik Devletleri, başta Güney Kore, Japonya ve Tayvan olmak üzere birçok Doğu Asya ülkesiyle iki taraflı ilişkiler kurmuştur. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ile Güvenlik Anlaşması sırasında Japonya ile ikili bir ittifak kurmuştur. ABD, 1953 ABD-Güney Kore Kuvvetlerinin Statüsü Antlaşması sırasında Kore ile ve 1954 Çin-Amerika Karşılıklı Savunma Anlaşması sırasında Çin Cumhuriyeti ile ikili ittifaklar kurmuştur. NATO merkezli çok taraflı ittifakları içeren Avrupa ülkeleriyle olan ilişkilerinden farklı olarak ABD, Doğu Asya ülkeleriyle doğrudan ilişkiler kurmayı tercih etmektedir. ABD, güvenlik ittifakı kurmak veyaz zirve düzenlemek yerine her ülkeyle doğrudan bağlantı kurma eğilimindedir. Hem tarihsel hem des siyasi açıdan Doğu Asya bölgesindeki her ülke diğerleri için bir rakip ya da hedef olabilir. Bu nedenle, karşılıklı güvene dayanan çok taraflı ittifaklar kurmak nispeten zordur. ABD'nin ikili anlaşmayı tercih etmesinin ana nedeni çok taraflı anlaşmalarda olabileceği gibi çatışmalardan kaçınmaktı. Buna bir örnek olarak ABD'nin "merkez" ve Doğu Asya ülkelerinin çarklar olduğu "merkez ve çarklar" benzetmesidir; her biri ABD ile bağlantılıdır ancak birbirleriyle bağlantılı değildir.[5][6]
- Amerika Birleşik Devletleri'nin NATO gibi çok taraflı ilişkiler yerine özellikle Doğu Asya ülkeleriyle iki taraflı ilişki kurmayı tercih etmesinin nedenleri konusunda birçok benzersiz faktör vardır. İlk olarak, Amerika Birleşik Devletleri Avrupa ülkeleriyle daha uzun süredir ilişki içindeydi. Bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri için bu çok taraflı bağı kurmak ve geliştirmek daha kolaydı. Victor Cha, "Acheson, NATO'nun uzun ve dikkatli bir sürecin ürünü olduğunu, Batı Avrupa güçlerinin ABD'den yardım istemeden önce kolektif savunma planlarını dikkatlice geliştirdiklerini ve en önemlisi Amerika Birleşik Devletleri'nin NATO'yu karşılıklı kolektif savunma düzenlemesi oalrak gördüğünü" belirtmiştir.[6] Buna katkıda bulunan bir diğer faktör, Avrupa ile karşılaştırıldığında Doğu Asya'nın corğafyısıdır. Avrupa "bağlantılı" olduğu için güvenlik ve ekonomi açısından daha avantajlıdır. Oysa Doğu Asya'da devletler geniş bir alana yayılmış ve büyük su kütleleri ve mesafelerle birbirinden ayrılmıştır, bu da ABD için çok taraflı bağlar kurmak için daha az elverişli bir durum yaratmaktadır. Doğu Asya'da ayrıca komünist, otoriter rejimler ve demokratik rejimler gibi çeşitli rejimler bulunmaktadır. Demokrasilerden oluşan NATO ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok taraflı ilişkiler kurmak bir dereceye kadar zorluk yaratmaktadır. Diğer bir faktör ise NATO ülkelerinin aynı tehdit kaynağını yani SSCB'yi tanımış olmalarıdır. Bu durum, NATO ülkeleri arasında bu çok taraflı ilişkiyi kurmak için bir anlaşma yapılmasına olanak sağlamıştır. Ancak Doğu Asya'da tek bir tehdit kaynağı bulunmamaktaydı. Tayvan için Çin bir tehdit olarak görülüyordu. Güney Kore için ise tehdit Kuzey Kore'ydi. Bu nedenle, tehditler farklı olduğu için ABD'nin Doğu Asya ile bir ittifak kurması oldukça zordu. ABD'nin Doğu Asya'daki ikili ittifaklara müdahale etme kararının ardındaki birçok farklı açıklamadan bazıları, bazı sosyal tarihçiler, ABD'li karar vericilerin, Avrupa'nın aksine, "aşağı" Asyalıların çok taraflı güvenlik düzenlemelerinin karmaşık organizasyonu için gerekli olan sofistike ve sorumluluk düzeyine sahip olmadıklarına kesin olarak inandıklarını eklemiştir. Christopher Hemmer ve Peter J. Katzenstein, "güvenin olmadığı, din ve iç değerlerin sadece birkaç durumda paylaşıldığı ve ırkın ABD'yi Asya'dan ayıran güçlü bir güç olarak görüldüğü" sonucuna varmışlardır.[7]
- Victor Cha, "Powerplay: Origins of the US Alliance System in Asia" başlıklı makalesinde ABD'nin Doğu Asya ülkeleriyle bir dizi ikili ittifak kurma kararının ardındaki nedenleri açıklayan Güç Oyunu teorisini ortaya attı. Güç Oyunu, bir kişinin sahip olduğu durum avantajlarını kullanarak fayda sağlamak için bilgisini veya bilgilerini başkalarına karşı kullandığı herhangi bir siyasi veya sosyal durumda yaygın olarak kullanılır. Güç Oyunu teorisine göre, ittifaklar, potansiyel haydut devletlerin daha büyük askeri çatışmaları ve müdahaleyi tetikleyecek agresif davranışlarda bulunmalarını engellemek ve sınırlamak için kurulmuştur. Haydut devletler arasında, Çin anakarasını geri almayı açıkça planlayan ve bunu sabırsızlıkla bekleyen Tayvan'ın Çan Kay Şek'i ve Kore yarımadasını birleştirmek isteyen Kore'nin Syngman Rhee'si bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri planlayıcılarının, Doğu Asya'daki Batı yanlısı diktatörlerin saldırganlığını önlemek ve devletlerin ABD ekonomisine olan bağımlılığını ve etkisini artırmak amacıyla bu tür bir güvenlik mimarisi seçtiği sonucuna varır.
- ABD-Japonya ittifakı, Asya-Pasifik bölgesinde Sovyetlerin gücünün ve komünizmin yayılmasını önlemek amacıyla oluşturulmuş ikili bir güvenlik düzeniydi. ABD, Japonya ve diğer Asya-Pasifik ülkelerine, diplomatik, ekonomik ve lojistik destek karşılığında güvenlik koruması ve Amerikan pazarlarına, teknolojisine ve tedariklerine erişim imkanı sunmuştur. John Ikenberry'e göre bu "daha geniş, Amerika merkezli anti-komünist savaş sonrası düzen"e yol açacaktı.[8]
- Amerika Birleşik Devletleri'nin Panama ile ikili anlaşmalarının da bir geçmişi vardır. Bu anlaşmalar, Amerika Birleşik Devletleri'nin Panama'nın egemenliği altındaki topraklarda bir kanal inşa etme ve bu kanalı ve bitişiğindeki mülkleri sahiplenme hakkını tesis eden Hay-Bunau-Varilla Antlaşması (1903) ile başlamıştır. Bu antlaşma, Panama Kanalı'nın Kalıcı Tarafsızlığı ve İşletilmesi Hakkında Antlaşma ve Panama Kanalı Antlaşması (her ikisi de 1977'de imzalanmıştır) ile değiştirilmiştir. 2000 yılında iki ülke arasında ikili yatırım anlaşması değişikliği imzalanmış ve iki ülkenin çeşitli kolluk kuvvetleri ve mali kurumları arasında daha sınırlı birkaç anlaşma daha imzalanmıştır.
Tarihi
[değiştir | kaynağı değiştir]İki taraflı ilişkiler ile çok taraflı ilişkilerin yararları konusunda uzun süredir tartışmalar devam etmektedir. İki taraflı ilişkilerin ilk kez reddedilmesi, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, birçok politikacının savaş öncesi karmaşık ikili anlaşma sisteminin savaşı kaçınılmaz kıldığı sonucuna varmasıyla gerçekleşmiştir. Bu durum, çok taraflı Milletler Cemiyeti'nin kurulmasına yol açmıştır ancak bu kuruluş da 26 yıl sonra başarısızlıkla dağılmıştır.
Büyük Buhran'ın ardından iki taraflı ticaret anlaşmalarına karşı benzer bir tepki ortaya çıktı. Bu anlaşmaların ekonomik durgunluğu derinleştiren bir gümrük vergisi artış döngüsüne yol açtığı iddia edildi. Böylece, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Batılı ülkeler Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) gibi çok taraflı anlaşmalara yöneldi.
Birleşmiş Milletler ve Dünya Ticaret Örgütü gibi modern çok taraflı sistemlerin yüksek profili olmasına rağmen diplomasi çoğunlukla ikili düzeyde yürütülmektedir. İkili ilişkiler, uzlaşmaya dayalı çoğu çok taraflı sistemde bulunmayan esneklik ve kolaylığa sahiptir. Ayrıca, güç, kaynak, para, silahlanma veya teknoloji alanındaki eşitsizlikler, ikili diplomasi içinde daha güçlü tarafça daha kolay bir şekilde istismar edilebilir. Güçlü devletler bunu bir devlet bir oy kuralının uygulandığı daha çok uzlaşmaya dayalı çok taraflı diplomasi biçimine kıyasla olumlu bir yön olarak görebilirler.
2017 yılında yapılan bir araştırma, ikili vergi anlaşmalarının, "çifte vergilendirmeye önlemek ve uluslararası yatırımı teşvik etmek için ülkeler arasında politikaları koordine etmek" amacıyla yapılmış olsalar bile "çok uluslu şirketlerin anlaşma alışverişi yapmasına izin verme, devletlerin mali özerkliğinin sınırlandırılması ve hükümetlerin daha düşük vergi oranlarını korumaya eğilimli olması" gibi istenmeyen sonuçlara yol açtığını ortaya koymuştur.[9]
Ayrıca bakınız
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Clarification: According to the Cambridge Dictionary (https://dictionary.cambridge.org/dictionary/english/bilateralism#google_vignette), bilateralism refers to "a situation in which two countries or organizations have a trade agreement or work together to achieve something." This can include forms of cooperation such as trade, security, diplomacy, or cultural exchange.
- ^ Thompson, Alexander; Verdier, Daniel (March 2014). "Multilateralism, Bilateralism and Regime Design" (PDF). International Studies Quarterly. 58 (1). International Studies Association. ss. 15-28. doi:10.1111/isqu.12100
12 Aralık 2023 – Ohio State University Department of Political Science vasıtasıyla.
- ^ "Canada country brief". Department of Foreign Affairs and Trade. 18 Mayıs 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2023.
- ^ Subedi, Surya P. (Fall 2013). "India's New Bilateral Investment Promotion and Protection Treaty with Nepal: A New Trend in State Practice" (PDF). ICSID Review. 28 (2). Oxford University Press. ss. 384-404. doi:10.1093/icsidreview/sit027.
- ^ Yeo, Andrew (April 2011). Bilateralism, Multilateralism, and Institutional Change in Northeast Asia's Regional Security Architecture (PDF). EAI Fellows Program Working Paper No. 30. East Asia Institute. Erişim tarihi: 12 Aralık 2023.
- ^ a b Cha, Victor D. (9 Ocak 2010). "Powerplay: Origins of the U.S. Alliance System in Asia". International Security. 34 (3). The MIT Press. ss. 158-196. doi:10.1162/isec.2010.34.3.158. ISSN 0162-2889. JSTOR 40389236.
- ^ Hemmer, Christopher; Katzenstein, Peter J. (Summer 2002). "Why Is There No NATO in Asia? Collective Identity, Regionalism, and the Origins of Multilateralism" (PDF). International Organization. 53 (3). The MIT Press. ss. 575-607. doi:10.1162/002081802760199890. JSTOR 307858912 Aralık 2023 – University of Montenegro vasıtasıyla.
- ^ Ikenberry, G. John (September 2004). "American hegemony and East Asian order". Australian Journal of International Affairs. 58 (3). ss. 353-367. doi:10.1080/1035771042000260129. ISSN 1465-332X12 Aralık 2023 – ResearchGate vasıtasıyla.
- ^ Arel-Bundock, Vincent (Spring 2017). "The Unintended Consequences of Bilateralism: Treaty Shopping and International Tax Policy". International Organization. 71 (2). ss. 349-371. doi:10.1017/S0020818317000108. ISSN 0020-818312 Aralık 2023 – SocArXiv vasıtasıyla.