Cenevre Sözleşmeleri


Cenevre Sözleşmeleri ya da Cenevre Konvansiyonları, uluslararası insancıl hukukun temelini oluşturan ve silahlı çatışmalar sırasında savaş dışı kalan kişilere yönelik muameleyi düzenleyen hukukî standartları belirleyen, 1949 tarihli dört Cenevre Sözleşmesi ile bunlara eklenen iki isteğe bağlı protokolü, Ek Protokoller I ve II'yi, topluca ifade eden bir terimdir. II. Dünya Savaşı'nın ardından müzakere edilen 1949 tarihli sözleşmeler, 1906 ve 1929 yıllarında kabul edilen önceki insancıl hukuk anlaşmalarının yerini aldı ve mevcut düzenlemeleri genişleterek iki yeni sözleşme ekledi. Birinci Cenevre Sözleşmesi, kara savaşlarında hasta ve yaralı askerlerin, İkinci Cenevre Sözleşmesi deniz savaşlarında hasta ve yaralı denizcilerin, Üçüncü Cenevre Sözleşmesi savaş esirlerinin, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ise silahlı çatışmalar sırasında sivillerin korunmasına ilişkin hükümleri düzenlemektedir.
Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın ardından Cenevre Sözleşmeleri, en yaygın biçimde onaylanan uluslararası antlaşmalar arasında yer almaktadır. 1949 tarihli sözleşmeler, 196 devlet tarafından tamamen ya da çekincelerle kabul edildi.[2] Cenevre Sözleşmeleri'nde düzenlenen uluslararası insancıl hukukun büyük bir bölümü zamanla uluslararası teamül hukuku niteliği kazandı. Bu nedenle söz konusu kurallar, Cenevre Sözleşmeleri'ne taraf olmayanlar dâhil olmak üzere tüm devletler ve devlet dışı silahlı gruplar için bağlayıcı kabul edilmektedir. Cenevre Sözleşmeleri çerçevesinde doğan hukukî yükümlülükler, bir tarafın sözleşmeleri ihlal etmesi hâlinde karşı tarafa yükümlülüklerini askıya alma imkânı tanımaması bakımından, birçok diğer uluslararası antlaşmadan ayrılmaktadır.
Cenevre Sözleşmeleri, korunan kişi statüsünü taşıyan savaş dışı kişilere tanınan temel hakları ve sağlanan korumaları tanımlamaktadır. Bu sözleşmeler, silahlı çatışmalarda koruma altına alınan siviller, savaş esirleri ve askerî personelin hak ve yükümlülüklerini düzenlemekte; yaralılar, hastalar ve deniz kazazedeleri için özel hükümler öngörmekte ve savaş bölgelerinde veya bu bölgelerin yakınında bulunan sivillere insancıl koruma sağlamaktadır. Savaş zamanında konvansiyonel silahların kullanımına ilişkin düzenlemeler 1899 ve 1907 Lahey Sözleşmeleri ile 1980 tarihli Belirli Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi'nde ele alınırken, uluslararası silahlı çatışmalarda biyolojik ve kimyasal silahların yasaklanması 1925 Cenevre Protokolü kapsamında düzenlendi.
Gelişimi
[değiştir | kaynağı değiştir]
Sözleşmeler ve konuları şu şekildedir:
- Birinci Cenevre Sözleşmesi harp hâlindeki silahlı kuvvetlerin hasta ve yaralılarının vaziyetlerinin ıslahına ilişkin sözleşme.
- İkinci Cenevre Sözleşmesi silahlı kuvvetlerin denizdeki hasta, yaralı ve kazazedelerinin vaziyetlerinin ıslahına ilişkin sözleşme.
- Üçüncü Cenevre Sözleşmesi harp esirlerine yapılacak muameleye ilişkin sözleşme.
- Dördüncü Cenevre Sözleşmesi harp zamanında sivillerin korunmasına ilişkin sözleşme.
Ayrıca 8 Haziran 1977 tarihli, 1949 Cenevre Sözleşmelerine ek; I sayılı Uluslararası Silahlı Çatışmalarda Mağdurların Korunması Protokolü ve II Sayılı Uluslararası Olmayan Silahlı Çatışmalarda Mağdurların Korunması Protokollerini de bu sözleşmelerin bir parçası olarak görmek gerekir.
Dış Bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Uluslararası insan hakları hukukuna ilişkin tam metin sözleşmelerin bulunduğu bir veritabanı 1 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Cenevre Sözleşmeleri için referans rehberi9 Şubat 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- 1949 Cenevre Savaş Hukuku sözleşmesi-Türkçe 10 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ H.S. Levie, 1 Protection of War Victims xiii (1979).
- ^ "United Nations Treaty Collection | Chapter IV: Human Rights". treaties.un.org. United Nations. 28 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2023.