Alamut (roman)
Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. (Mart 2020) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
| Yazar | Vladimir Bartol |
|---|---|
| Çevirmen | Atilla Dirim |
| Tür | Roman |
| Yayım | 1998 |
| Yayımcı | Yurt |
| ISBN | 975-7076-09-0 |
Alamut, Vladimir Bartol'un 1938 yılında Slovenya'da yayınladığı tarihteki Alamut Kalesi'nde yaşayan Hasan Sabbah ve İsmaililer'i konu alan romanı.
Bartol 1930'lu yılların başlarında Paris'te yaşarken romanı tasarlamaya başladı. Fransa'nın başkentinde kendisine Hasan Sabbah hikâyesini takdim ettiği Slovenyalı kitap eleştirmeni Josip Vidmar ile tanıştı. Yugoslavya Kralı I. Aleksandır'ın İtalyan faşist hükûmetince görevlendirildiği iddia edilen Bulgar ve Hırvat milliyetçileri tarafından yapılan saldırıda öldürülmesi romanın yazılmasında teşvik edici bir olay oldu. Romanın ilk orijinal baskısı müstehzi bir şekilde Benito Mussolini'yi çağrıştırmıştı.[kaynak belirtilmeli]
Romanın girişinde "Hiçbir şey gerçek değil, her şeye izin vardır." özdeyişi bulunmaktaydı.
Romanda din, cennet-cehennem inanışı ciddi bir şekilde sorgulandığından ve yer yer inkâr edildiğinden, 1960-1980'li yıllar arasında bazı ülkelerde yasaklanmıştır[kaynak belirtilmeli].
Kitabın gelişim süreci
[değiştir | kaynağı değiştir]Vladimir Bartol, 1927 yılında Paris'te eğitim görürken onun yazar olma hevesini gören bir Sloven arkadaşı, ona bilhassa "Marco Polo'nun Seyahatleri" adlı kitaptaki "Dağların Yaşlı Şeyhi" adlı bölümü okumasını teşvik etmişti. Bu hikâyede İpek Yolu üzerindeki seyahatini sürdüren ünlü gezgin Marco Polo, İran dolaylarında haşhaş ve gizli bahçelerde tuttuğu bakire kızlar sayesinde genç erkeklerden istediği kişiyi cennete gönderip geri getirme kabiliyetine sahip olduğuna ikna eden bir diktatörle karşılaştığından bahsediyordu. Bu gençleri intihar saldırılarında kullanan bu diktatör, bu şekilde büyük bir güç kazanmış ve giderek etki alanını genişletmişti.
Bartol, bu konuyla yakından ilgilenerek yaklaşık 10 yıl boyunca ayrıntılı bir araştırma yaptı. Bu romanı yazmak onun için artık bir tutku haline gelmişti. Hatta Bartol, günlüklerinde kadere kitabını tamamlayıp yayıncıya teslim etmeden ölmemesi için yalvarıyordu. 10 yıllık araştırmanın sonunda Bartol, Slovenya'nın Kamnik kasabasında odasına kapanıp romanını yazmaya başladı. Bartol bu dönemde tarifi imkansız derecede mutluydu. Çünkü romanının bir şaheser olacağının bilincindeydi.
Bu kitabın, yazıldığı dil dışında Sloven kültürüyle pek bir ilgisinin olmaması, Bartol'un tuhaf görülmesine sebep oldu. Çünkü Bartol, Sloven köylülerinin ve arazilerinin hikâyesini anlatacağı yerde, gidip 11. yüzyıl İran'ını anlatmıştı. Sıradan okurlar bir Slovenyalının kendi tarihleri dışında bir eser yazamayacağı kanaatindedirler.
Bartol anılarında, bir gün yolda yürürken bir arkadaşıyla karşılaştığını anlatır. Arkadaşı,
"Çevirini okudum, çok beğendim." der.
''Hangi çeviri?'' diye sorar Bartol.
''Şu İngiliz veya Hint bir yazar tarafından yazılan kalın roman.'' diye yanıt verir arkadaşı.
''Alamut'u mu kast ediyorsun?'' diye sorar Bartol. ''Onu ben yazdım.''
Arkadaşı gülüp inanmadığını söyler. ''Hadi oradan! Beni aptal yerine koyacağını mı sandın?'' diye yanıt vererek yürüyüp gider.
Konusu
[değiştir | kaynağı değiştir]Romanda Hasan Sabbah cennetin anahtarının kendisinin elinde olduğunu iddia ederek fedailerini şüphesiz kendine bağlı kalmalarını sağlamaktadır. Türklere karşı içinde intikam duygusu vardır ve bu intikamını fedaileri sayesinde almak ister, onlarla savaşır.
Baskıları
[değiştir | kaynağı değiştir]Şimdiye kadar 18 dile çevirisi yapılmıştı: Çekçe (1946), Sırpça (1954), Fransızca (1988), İspanyolca (1989), İtalyanca (1989), Almanca (1992), Türkçe (1998), Farsça (1995), Arapça, Yunanca, Korece, Slovakça, Macarca (2003), İbranice (2003), İngilizce (2004).