Mignon, Johann Wolfgang von Goethe'nin önce "Wilhelm Meister'ın Teatral Misyonu"nda -bu kitap proje halinde kalmış, daha sonra Çıraklık Yılları başlığıyla yayınlamıştır-, daha sonra "Çıraklık Yılları"nda basılan şiirinin başlığıdır. Alman dilinin en
ünlü şiirlerinden biri olan bu şiir, İtalya özlemini dile getirir. Şiir, Goethe'nin yaşadığı dönemde bile yeniden yazımlara, göndermeler ve parodilere ilham vermiş ve çok sayıda besteci tarafından müziğe uyarlanmıştır.
Her bendinin ilk dört dizesinin vezni, düzenli iambik beşlik ile örülür. İki çiftli kafiyeyle başlayan uyak düzeni oldukça açık ve düzenlidir. Bu akıcı söyleyiş, sonraki iki dizede ani soru "Kennst Du es wohl?" ("O yeri biliyor musun?") ve nida "Dahin!, Dahin" ("Oraya!, Oraya") ile bozulur ve Mignon'un "sevgilisi", "koruyucusu" ve "babası"yla özlediği diyara varma hasretini dile getiren, yine beşli vezinli son mısrada son bulur.
Kennst du das Land, wo die Zitronen blühn,
Im dunkeln Laub die Goldorangen glühn,
Ein sanfter Wind vom blauen Himmel weht,
Die Myrte still und hoch der Lorbeer steht,
Kennst du es wohl?
Dahin! Dahin
Möcht’ ich mit dir, o mein Geliebter, ziehn!
Kennst du das Haus? auf Säulen ruht sein Dach,
Es glänzt der Saal, es schimmert das Gemach,
Und Marmorbilder stehn und sehn mich an:
Was hat man dir, du armes Kind, getan?
Kennst du es wohl?
Dahin! Dahin
Möcht’ ich mit dir, o mein Beschützer, ziehn.
Kennst du den Berg und seinen Wolkensteg?
Das Maultier sucht im Nebel seinen Weg,
In Höhlen wohnt der Drachen alte Brut,
Es stürzt der Fels und über ihn die Flut:
Kennst du ihn wohl?
Dahin! Dahin
Geht unser Weg; o Vater, laß uns ziehn!
Biliyor musun limon çiçeğinin açtığı diyarı,
Koyu dallarında portakalın kızardığı,
Mavi gökyüzünden naif bir rüzgar esen,
Mersini ve defnesi dimdik duran,
O yeri biliyor musun?
Oraya oraya,
Sevgilim keşke seninle gidebilsem
O evi biliyor musun? sütunları ta çatıya dayanan,
Salonu parıldayan, odaları ışıldayan,
Bana bakıyor freskler ve heykeller,
Garip çocuk sana ne yaptılar,
O yeri biliyor musun,
Oraya oraya,
Koruyucum keşke seninle gidebilsem
Bulutlara uzanan o dağı biliyor musun?
Sisinin içinde kervanlar aranan,
Ejderhalar mağaralarında yaşar,
Önce kayalar yıkılır sonra üstünden sel akar,
O yeri biliyor musun,
Oraya oraya,
Oraya gider yolumuz ,ey babacığım, bırak gidelim