Mischling

Mischling Nazi Almanyası'nda, 1935'teki Nürnberg ırk yasalarında kodlandığı şekliyle, Yahudi gibi soydan gelen karışık "Aryan" ve Aryan olmayan kişileri belirtmek için kullanılmış aşağılayıcı bir yasal terim. Almancada, kelime genel olarak melez anlamına gelir. Resmi Nazi terminolojisindeki kullanımının dışında, Mischlingskinder ("karma çocuklar") terimi daha sonra II. Dünya Savaşı sonrasında beyaz olmayan askerler ve Alman annelerden doğan savaş bebeklerini ifade etmek için kullanıldı.

Toplumda Yahudi kimliği

1933'teki Yetkilendirme Yasası'nın kabulünden kısa bir süre sonra, Nazi hükûmeti, 7 Nisan 1933'te Profesyonel Kamu Hizmetinin Restorasyonu Yasası da dahil olmak üzere birçok antisemitik tüzük yayınladı. Sonuç olarak, "Aryan olmayan" teriminin Nazi ideolojisiyle uyumlu bir şekilde tanımlanması gerekiyordu. Dört gün önce çıkarılan yasanın bölümlerini netleştirmek için çıkarılan 11 Nisan tarihli "İlk Irk Tanımı" ek kararnamesi uyarınca, "Aryan olmayan" (örneğin bir Yahudi), en az bir Yahudi ebeveyni veya büyükanne ve büyükbabası olan kişi olarak tanımlandı. Daha sonra, sadece bir Yahudi büyükanne ve büyükbabası olan Alman vatandaşları, Nürnberg Kanunları tarafından ikinci dereceden Mischling olarak tanımlandı. İstihdam kısıtlamaları devam etti, ancak Yahudi olmayan ve Mischling olmayan Almanlarla evlenmelerine izin verildi ve hapsedilmedi. Bu ayrım Alman olmayan vatandaşlara uygulanmadı.

Nazi antisemitizminin felsefesine göre, Yahudi, yakın, genetik (kan) bağlarla birbirine bağlı, kimsenin ne katılabileceği ne de ayrılamayacağı bir etnik birlik oluşturan bir grup insan olarak kabul edildi. Madison Grant'in The Passing of the Great Race gibi 20. yüzyılın başlarındaki Nordizm kitaplarının Adolf Hitler'in antisemitizmi üzerinde derin bir etkisi oldu. İskandinav Irkının/Kültürünün insanlığın üstün bir dalı olduğuna ikna oldu ve Uluslararası Yahudiliği, hem İskandinav halklarını hem de kültürlerini Rassenschande ("ırksal kirlilik") ve kültürel yozlaşma yoluyla yozlaştırmaya ve yok etmeye kararlı, asalak ve aşağı bir ırk olarak gördü.

Hitler, Marksizm'in, dünyayı Bolşevikleştirmek ve nihayetinde Yahudilerin Aryan ırkına hükmetmesine/yok etmesine izin vermek amacıyla Uluslararası Yahudi tarafından inşa edildiğini ilan etti. Bunu akılda tutarak, Hitler Rusya'yı hem Almanya hem de bir bütün olarak Avrupa için en büyük tehdidi oluşturan Yahudi efendilerinin egemen olduğu bir Untermensch ("alt-insan" veya "Aşağılar") ulusu olarak gördü.

Naziler Yahudiliği kısmen genetik olarak tanımladılar, ancak kişinin durumunu belirlemek için her zaman resmi genetik testler veya fizyonomik (yüz) özellikleri kullanmadılar (Naziler, fizyonomiden ırksal bir özellik olarak çok bahsettiler). Uygulamada, kişinin büyükanne ve büyükbabasının dini bağ(lar)ına ilişkin kayıtlar genellikle belirleyici faktördü (çoğunlukla vaftiz kayıtları ve Yahudi cemaatlerinin üyelik kayıtları).