Peçiç Oyunu

Peçiç oyunu, Anadolu’nun birçok bölgesinde kuşaktan kuşağa aktarılan en eski zeka ve strateji oyunlarından biridir. Sabır, dikkat ve planlama becerilerini bir araya getiren bu oyun, yüzyıllardır hem eğlencenin hem de düşünsel gelişimin bir parçası olmuştur. Peçiç yalnızca bir oyun değil, aynı zamanda bir kültür aktarım aracıdır.
Ailelerin bir araya geldiği kış gecelerinde oynanan bu oyun, birlikte zaman geçirmenin, sabrın ve stratejinin sembolü olmuştur.
Bugün dijital oyunların yaygınlaştığı çağda, Peçiç de dijital oyunların arasına katılmış olsa da hâlâ Güneydoğu Anadolu Bölgesinin birçok yerinde yaşayan bir oyun olarak varlığını sürdürmektedir.
Peçiç oyunun bilinirliği, Kahramanmaraş, Elbistan, Göksun, Gaziantep, Nizip, Şanlıurfa, Birecik, Halfeti, Kilis, Kütahya, Eskişehir ve Osmaniye'de eskiden beri oynana geldiğini göstermektedir. Tarihî kökeni Asya ve Mezopotamya’ya uzanır. Birçok ilde kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.
Sayıların belirlenmesi
[değiştir | kaynağı değiştir]Zar olarak kullanılan it boncukları, atış sonrasında geldikleri pozisyona göre değerlendirilir:
- Boş tarafı yukarı bakıyorsa “açık”,
- Aşağı bakıyorsa “kapalı” kabul edilir.
- Eğer boncuk dik gelirse sadece o tekrar atılır.
- Atış sırasında boncuklardan biri elde kalırsa, tümü yeniden atılır.
Açık ve kapalı boncukların kombinasyonuna göre oyuncunun attığı sayı belirlenir. Sayılar: 2, 3, 4, 6, 8, 12 ve 25 dir. Bazı internet sayfalarında ve yörelerde 6 boncuğun kapalı olması durumunda üretilen sayının 6 yerine 10 olduğu yazılsa da birçok yörede kullanımı 6 dır.[1][2][3][4]
Peçiç boncuğu, Çılkak, dilgöz, yılanbaşı, bel boncuğu, deve boncuğu, it boncuğu, kesbik, kalaç olarak adlandırılan bir deniz salyangozunun (Cypraea moneta) kabuğudur.
Hindistan’dan çıkmış, dünyaya yayılmış en eski ve en başarılı milli oyunlardan birisi olarak tanınıyor. Kimi kaynaklarda Hint Tavlası olarak yer alıyor.
Go, Domino, Satranç gibi strateji oyunlarından biri olan Peçiç, Hindistan'da hanedan ailesini özellikle de kral adayını eğitmek için kullanılırmış.
Özellikle Ekber Şah bu oyunu çok severmiş. Başkentte, bugün de hala yerinde olan, taştan, devasa bir peçiç alanı yaptırmış. Anlatılanlara göre piyon olarak da köleleri kullanıyormuş.
Bu oyun dünyanın birçok ülkesinde farklı adlarla anılmaktadır. Hindistan’da Pachisi ve Chaupar, İngiltere’de Ludo ya da Pachisi, Amerika’da Parcheesi, Parchís veya Patchessi adıyla bilinir. Almanya’da oyuna Mensch Ärgere dich nicht, Hollanda’da Mens-erger-je-niet, İspanya’da ise Parchís ya da Parkase denir. Fransa’da Le Jeu de Dada veya Petits Chevaux, İtalya’da Non t’arrabbiare, İsveç’te Fia med knuff, Kolombiya’da Parqués, Yunanistan’da Griniaris, Filistin’de Barjis ya da Bargis, Suriye’de Barjis(s) veya Bargese, İran’da Pachís kimi yerlerde ise Petiç olarak adlandırılır. Aztekler bu oyuna Patolli, Özbekistan halkı ise Khorezm adını vermiştir.
1991’de İskoçya’da yayımlanan Board Games Round The World adlı eserde, “Péçiç” adıyla anılan ve bazı kural farkları olsa da Şanlıurfa’daki Peçiç’e benzeyen bir Doğu oyunu tanıtılmıştır. Yazar, oyunun Hindistan ve Mezopotamya kökenli olduğuna dikkat çekmiştir.[5]
Oyunda kullanılan boncuk işlemesine Çatalhöyükte rastlanılmıştır. Kilim üzerinde iki farklı tipte motif kullanılmasına karşın oldukça hareketli bir etki vermektedir. Motiflerden biri, Neolitik Dönem Çatalhöyük duvar resimlerinde de vardır. Bu motif, halk arasında “peçiç”, “tazı boncuğu”, “deve boncuğu”, “çılkak”, “it boncuğu” gibi isimlerle bilinen Anadolu’nun amulet geleneğinde sıkça kullanılan deniz kabuklusuna çok benzemektedir.
Zeynep Uymur’un 2005 yılında hazırladığı Yüksek Lisans Tezine göre; Enver Aysever’in annesi Ünlü romancı Semiha Aysever, romanlarında İstanbul'da Peçiç oyununun oynandığından bahseder.[6]
Ayrıca Semiha Aysever’in romanlarındaki gibi Muhiddin Nalbantoğlu da ‘Milli tarihimizde Ramazan kültürü’ isimli yazısında, İstanbul’da yaşanan ramazanlara atıfla “….teravihten sonra Karagöz, meddah, orta oyunu, naz, hokkabaz, tiyatro, pandomia gibi türlü şeylerle eğlenilir, yüzük, peçiç, satranç ve daha türlü oyunlar oynanır..” diyor.
Canan Eronat, Ali Bey'den Ayşe Hanım'a Mektuplar yazısında “…Sultan Selim camisinin yakınlarındaki konağında; sonra da Ayşe Hanım'ın Aksaray'daki evinde uzun kış geceleri kimi aksamları peçiç oynuyorlar… diye anlatıyor.
Yaşar Ürük : Dünden bu güne İzmir Başlıklı yazısında Kadınların Hamam Sefalarından söz eder: “…Hamamda çeşitli oyunlar da oynanmakta ve bunlar arasında "Peçiç Oyunu" başta gelmektedir. Bu oyunlarda kaybedenler, genellikle bir başka günün hamam eğlencesini düzenlemekle cezalandırılmaktadır…” diyor.
Falih Rıfkı Atay Cumhuriyet Gazetesi 31 Aralık 1950 tarihli sohbetinde Peçiç oyunundan bahsediyor.
Cumhuriyet Gazetesi 8 Temmuz 2011 haberinde peçiç canlanıyor diyor.
Edebiyatçı Adnan Özyalçıner ve eşi şair Sennur Sezer eserlerinde Peçiç oyunundan bahsedince bu oyunun bilinirliği tekrar arttı.
Reşat Nuri Güntekin, eserinde peçiç oyunundan söz ediyor.[7]
Metin And, Oyun ve Bügü kitabında ve bazı eserlerinde peçiçden söz etmiştir.[8]
Anadolu Ajansı 27.08.2017 tarihli haberinde “Unutulmuş "peçiç" oyununu yeniden canlandırdılar.[9]
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 65 yaş üstü vatandaşların sağlıklı, üretken ve yaşama sevinciyle dolu bir yaşlılık süreci geçirmelerine imkân sağlamak amacıyla kurulan Aktif Yaşam Merkezinde, unutulan yöresel strateji oyunu "peçiç" yeniden canlandırıldı.” Diyor.[9]
İstanbul Küçükçekmece Akşemseddin İlkokulu 4H sınıfı öğrencileri Peçiç oynuyorlar.
Kuralları
[değiştir | kaynağı değiştir]- İki kişi ya da iki takım halinde oynanır. Takımlar iki kişiden fazla olamaz.[1]
- Eğer oyuncular takımsa; taşları hangi oyuncunun yürüteceğini belirleyen bir lider seçilir. Taşlar, oyuna girene kadar liderde durur.[1]
- Oyunda iki farklı şekilde toplam 8 piyon (taş) bulunur. Bu piyonlardan kafası yassı-yuvarlak olanlar “topaklı”, ince-uzun olanlar ise “gerdanlı” olarak adlandırılır.[10][11]
- Oyunun başında hiçbir taş oyuna girmiş değildir. Her bir taş, 12 veya 25 sayıları ile oyuna dahil olur, bu sayılar gelmezse taşlar oyuna giremez.
- 12 veya 25 sayısını atan bir oyuncu eğer tüm taşlarını oyuna sokmuşsa bundan sonra attığı her 12 veya 25 sayısı için attığı sayı kadar hane yürüdükten sonra bir hane daha yürümek zorundadır. Buna “penk” denir.[12]
- Sayının üretilmesi için bir boncuk sistemi mevcuttur. Altı adet it boncuğu (shell - cowrie) elde öfelenerek yere bırakılır. Üstte kalan yüzlerinin durumuna göre 2, 3, 4, 6, 8, 12 ve 25 sayılarından biri üretilir.[1][2][3][4]
- 6, 8, 12 ve 25 sayılarından birini üreten bir oyuncu, bu sayılardan herhangi biri geldiği müddetçe tekrar sayı üretme hakkını elde eder ve boncukları yeniden atmaya hak kazanır. Ta ki 2, 3 ve 4 sayılarından birini üretene kadar. Boncuk atma hakkı sona erince, oyuncu ürettiği sayılara karşılık gelen toplam adım kadar taşlarını ilerletir.
- Sayılar yürünürken bölünemez. Mesela 4 atan bir oyuncu, bir piyonunu 2, başka bir piyonunu 2 şeklinde yürütemez.
- Oyuncu, 12 sayısı ile önündeki sağ bağa; 25 sayısı ile de sağındaki kolun köşesindeki bağa taşını yerleştirir.
- "Bağ", peçiç üzerindeki alanlardan, taşların kırılamayacağı alanların adıdır. Oyuncuların önündeki kolda 2 adet, sağındaki kolda ise 3 adet olmak üzere toplam 10 adet bağ alanı vardır.
- Eğer oyun takım halinde oynanıyorsa, lider her hamle sırası kendi takımına geldiğinde, o hamleyi yapacak olan takım arkadaşını (kendisi de dahil) belirlemekle mükelleftir. Seçilen oyuncu, oyundaki taşları yürütür.
- Taşların ilerleyiş yönü saat yönünün tersi istikamettir.
- Oyundaki temel amaç, oyuncuların sahip olduğu 4 taşı, iki giriş noktasından birinden oyuna sokması ve peçiç tahtası üzerindeki alanları takip ederek önlerindeki kola ulaştırması ve sonra da orta sütunda ilerleyerek ev karesine girmesidir. Bunu yaparken, rakibin taşını kırıp başa dönmesini sağlayarak avantaj elde edebilir ve rakibinin oyunu tamamlamasını engelleyebilirler.[5]
- Oyuncular peçiç üzerinde ilerlerken, rakibin taşına denk geldiklerinde, eğer taş bağ noktalarından birinde değilse o taşı oyundan çıkarır. Buna “taş kırma” denir. Kırılan taşın tekrar oyuna girmesi için, oyuncunun 12 ya da 25 sayılarından birini atması gerekmektedir.
- Oyuncunun ev karesinden bir önceki alana “kubur” adı verilir.[13]
- Oyuncuyu kızdırmak ve moralini bozmak serbesttir. Rakip boncuk atarken söylenilen, "caz iki" (yani 2 gelsin) ya da rakip kubura girdiğinde söylenilen "kuburum ninni." gibi sözler karşıdakinin moralini bozmak için söylenir... Ama kaybedene ceza, kazanana ödül yoktur. Kazanma ve kaybetme vardır.[1][5]
- Oyunda zaman sınırlandırması yoktur.
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b c d e "Peçiç".
- ^ a b "PEÇİÇ (GAZİANTEP) VERSİYON 1 | OYUN KÜTÜPHANESİ". 23 Kasım 2023. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.
- ^ a b TOKUZ, Gonca. "Gonca TOKUZ: Bir Şans ve Strateji Oyunu: PEÇİÇ". Face Dergisi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.
- ^ a b Efe, M. Yahya (22 Eylül 2021). "Peçiç oyunu". Anayurt Gazetesi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.
- ^ a b c "Şanlıurfa Somut Olmayan Kültürel Mirası | Şanlıurfa Kültür Atlası". www.urfakulturatlasi.com.tr. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.
- ^ "PEÇİÇ / EVERENSEL BİR STRATEJİ OYUNU - AYŞEGÜL KAYA | Nadir Kitap". NadirKitap. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.
- ^ "Peçiç".
- ^ "Peçiç" (PDF).
- ^ a b "Unutulmuş 'peçiç' oyununu yeniden canlandırdılar". www.aa.com.tr. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.
- ^ prengun (21 Ekim 2025), Peçiç Oyunu Anlatımı23 Ekim 2025
- ^ "Domain Default page". www.pecicdunyasi.com. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.
- ^ "PEÇİÇ | OYUN KÜTÜPHANESİ". 28 Haziran 2024. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.
- ^ Köleli, Yusuf (30 Ocak 2017). "Peçiç: Aile Boyu Strateji Oyunu". Maraş Avucumda. Erişim tarihi: 23 Ekim 2025.