Sam Mirza - Vikipedi
İçeriğe atla
Ana menü
Gezinti
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • İçindekiler
  • Rastgele madde
  • Seçkin içerik
  • Yakınımdakiler
Katılım
  • Deneme tahtası
  • Köy çeşmesi
  • Son değişiklikler
  • Dosya yükle
  • Topluluk portalı
  • Wikimedia dükkânı
  • Yardım
  • Özel sayfalar
Vikipedi Özgür Ansiklopedi
Ara
  • Bağış yapın
  • Hesap oluştur
  • Oturum aç
  • Bağış yapın
  • Hesap oluştur
  • Oturum aç

İçindekiler

  • Giriş
  • 1 Erken yılları
  • 2 Faaliyeti
    • 2.1 Siyasi faaliyeti
      • 2.1.1 Herat valiliği
      • 2.1.2 Osmanlı saldırıları
      • 2.1.3 Erdebil Valiliği
      • 2.1.4 Tutuklanması ve öldürülmesi
    • 2.2 Edebi faaliyyeti
  • 3 Ailesi
  • 4 Ayrıca bakınız
  • 5 Eserleri
  • 6 Kaynakça
  • 7 Kaynak

Sam Mirza

  • العربية
  • Azərbaycanca
  • Ελληνικά
  • English
  • فارسی
  • Français
  • Русский
  • Тоҷикӣ
  • اردو
Bağlantıları değiştir
  • Madde
  • Tartışma
  • Oku
  • Değiştir
  • Kaynağı değiştir
  • Geçmişi gör
Araçlar
Eylemler
  • Oku
  • Değiştir
  • Kaynağı değiştir
  • Geçmişi gör
Genel
  • Sayfaya bağlantılar
  • İlgili değişiklikler
  • Kalıcı bağlantı
  • Sayfa bilgisi
  • Bu sayfayı kaynak göster
  • Kısaltılmış URL'yi al
  • Karekodu indir
Yazdır/dışa aktar
  • Bir kitap oluştur
  • PDF olarak indir
  • Basılmaya uygun görünüm
Diğer projelerde
  • Wikimedia Commons
  • Vikiveri ögesi
Görünüm
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sam Mirza
سام ميرزا
Horasan Valisi
Hüküm süresi1521 - 1529
Önce gelenBehram Mirza
Sonra gelenBehram Mirza
Doğum1517
Meraga, Safevi Devleti
Ölüm1566/67
Erdebil, Safevi Devleti
Tam adı
Sam Mirza bin İsmail bin Haydar bin Cüneyd es-Safevi
HanedanSafevî Hanedanı
BabasıI. İsmail
AnnesiTaçlı Begüm
DiniŞia İslam

Sam Mirza (28 Ağustos 1518 veya 1517, Meraga, Doğu Azerbaycan eyaleti veya Safeviler – 1567, Kahkaha Kalesi, Erdebil eyaleti veya Safeviler) — Şah I. İsmail’in üçüncü oğlu olan Safevi şehzadesi ve şair. O, Tohfa-ye Sami (“Sam’ın Töhfesi”) adlı eseri ile meşhurdur. Bu eserde Sam Mirza, kendi çağdaşı olan şairlerin biyografilerini yazmıştır.

Sam Mirza, henüz küçük yaşta iken Herat valiliğine atanmıştır. Küçük yaştaki şehzadelerin valiliğe atanması, Safevi İmparatorluğu'nda yaygın bir uygulamaydı. Bu tür atamalardaki asıl amaç, onların Kızılbaş emirlerinin rehberliği altında devlet yönetiminde tecrübe kazanmalarını sağlamaktı. Herat valiliği döneminde, şehirde bir zamanlar güçlü olan ve Timurlu hâkimiyetinin mirası sayılan kültürel unsurların etkisi altına girmiştir. Aynı zamanda onun bu valilik dönemi, Kızılbaş emirlerinin siyasi mücadeleleri ile çevrelenmiş olmasıyla da dikkat çekmektedir.

1534 yılında Moğollar tarafından yönetilen Kandahar şehrine yapılan ve ciddi bir başarısızlıkla sonuçlanan saldırının, ardından da Buhara Hanlığı'ndan gelen Özbeklerin Herat'ı ele geçirmesinin ardından Sam Mirza'nın siyasi kariyeri neredeyse sona erdi. Kendi büyük kardeşi ve hükümdarı I. Tahmasb'tan bu başarısızlıklar için özür dilemesine rağmen herhangi bir sonuç elde edemedi. Siyasi meselelerden uzaklaştırılmasına karşın, hâlâ sarayda nüfuzlu kişilerden biri olarak kalmış ve bu dönemin tamamında kendi eseri olan Tohfe-ye Sami'yi yazmakla meşgul olmuştur. Bu eser, onun Farsça edebiyatla derin bağının, farklı sosyal sınıflar ve bölgeler arasında şiirin yerini gösterme arzusundan kaynaklanmıştır. Her ne kadar bir divanı olsa da, yalnızca birkaç beyti günümüze kadar ulaşabilmiştir.

1561/1562 yılında siyasi bir suikast girişimiyle suçlanarak Kahkaha Kalesi'ne hapsedilmiş ve 1566/1567 yılında meydana gelen deprem sırasında vefat etmiştir. Ardında yalnızca bir kızı hayatta kalmış ve bu kız İsa Han Gürcü ile evlenmiştir.

Erken yılları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Sam Mirza, 8 Eylül 1517 tarihinde Irak-ı Acem'de dünyaya gelmiştir. O, Safevî hanedanının kurucusu olan I. İsmail'in (1501–1524) üçüncü oğludur.[1] Andrew Newman'a göre Sam Mirza'nın annesi Gürcü asıllıydı.[2] Theodore Samuel Beers ise Newman'ın bu iddiayı dile getirirken herhangi bir kaynağa dayanmadığını belirtir ve kendisinin de Sam Mirza'nın annesinin kökenine dair kaynaklarda bir bilgiye rastlamadığını ekler. Beers, Sam'ın annesinin Şah İsmail'in cariyelerinden biri olduğunu ve herhangi bir Kızılbaş boyuna mensup olmadığını düşündüğünü ifade eder. Beers, bunun Şah İsmail'in gözde eşi olan, Musullu Taclı Begim'den doğan Tahmasb ve Behram Mirzalarla farklı bir durum olduğunu vurgular. Buna dayanarak Beers, Behram ve Tahmasb'ın öz anne-babadan kardeş, Elkas ve Sam'ın ise Kızılbaş olmayan bir anneden doğmuş öz kardeş olduklarını belirtir. Bu nedenle Behram, Tahmasb'ın saltanatı boyunca hayatının sonuna kadar yüksek konumunu korumuşken, Elkas'ın isyanından sonra Sam Mirza gözden düşmüştür. Hatta Behram'ın oğlu İbrahim Mirza Cahi bile Tahmasb'ın iktidarı döneminde yüksek nüfuzunu sürdürmüş, onun kızlarından biriyle evlenmiş, merkez sarayla yaşadığı anlaşmazlıkları aşarak olağanüstü sayılabilecek kadar uzun süre Meşhed valisi olmayı başarmıştır.[3]

Bu kadının, aynı zamanda I. İsmail'in diğer oğlu olan Elkas Mirza’nın da annesi olduğu düşünülmektedir. Diğer kardeşler olan I. Tahmasb (1524–1576) ve Behram Mirza’nın anneleri ise başka bir kadındı.[4] Sam Mirza’nın adı, Şahname’de Menüçehr’in sarayındaki başlıca figürlerden biri olan ve Rüstem’in atalarından sayılan Sam’dan alınmıştır.[5][6] Öğretmeni ise ünlü âlim ve şair Abdullah Morvarid’in oğlu Muhammed Moden olmuştur.[7]

Faaliyeti

[değiştir | kaynağı değiştir]

Siyasi faaliyeti

[değiştir | kaynağı değiştir]

Herat valiliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

I. Tahmasb ve Behram Mirza gibi şahsiyetlerde olduğu gibi, Sam Mirza’nın da sanat ve edebiyatla ilgilenmesi ve kendi estetik zevkini geliştirmesi muhtemelen Herat valiliği dönemine rastlamaktadır.[8] Sam Mirza’nın Herat’taki yönetimi, önce 1521–1526 yıllarında Durmuş Han Şamlı, ardından 1526–1530 yıllarında Hüseyin Han Şamlı tarafından “lala” (terbiye hocası) nezareti altında yürütülmüş, 1530–1533 yıllarında ise kısa süreliğine Behram Mirza ve onun lalası Kazi Han Tekeli tarafından değiştirilmiştir. 1533–1536 yıllarında Sam Mirza yeniden Herat valisi olarak atanmış ve bu kez lalası Ağzıvar Han Şamlı olmuştur.[1][9] Sam Mirza'nın üç lalasının da Şamlı boyuna mensup olması dikkat çekicidir. Herat'taki faaliyetleri sırasında Sam Mirza, Timurîler hükümdarı Sultan Hüseyin Baykara'nın (1469–1506) saltanatı zamanında şekillenmiş Fars kültürünün kalıntılarını gözlemlemiş ve lalalarının güç mücadelesine dâhil olmuştur. Rivayete göre Hüseyin Han Şamlı, onu I. Tahmasb'a karşı tahta aday olarak desteklemiştir.[1]

Hükümdar hanedanının şehzadelerinin devlet yönetimi alanında erken yaşlardan itibaren eğitim almaları geleneği, I. İsmail ve onun büyük oğlu, aynı zamanda varisi olan I. Tahmasb döneminde de sürdürülmüştür. Bunu, şehzadelere vilayetlerin valiliğini vererek ve onların üzerine tecrübeli Kızılbaş emirlerinden biri olan bir “lala”nın (terbiyeci) nezaretini koyarak gerçekleştiriyorlardı.[1] Kızılbaşlar, Türk boylarından olan savaşçılar olup Safevi ordusunun ana askerî gücünü oluşturuyorlardı.[10]

Sam Mirza (diz çökmüş) kardeşi ve hükümdarı Şah I Tahmasb 'dan Kızılbaş sarığını alıyor, tarih y. 1531.[11]

1521 yılında, Şah İsmail tarafından Herat vilayetinin (günümüz Afganistan topraklarında) valiliği, İbrahim Sultan Han Mosullu'nun yerine atanan Sam Mirza'ya verilmişti.[9] Bu sırada Sam Mirza'nın yaklaşık 4 yaşında olduğu ve Herat valiliğine Durmuş Han Şamlı'nın lalalığıyla tayin edildiği belirtilir. Beers, Sam Mirza'dan önce Herat valiliğinde Tahmasb Mirza'nın bulunduğunu ve onun lalalığının da Emir Han Mosullu'da olduğunu bildirir. Sam Mirza'nın atanmasından sonra onlar saraya geri çağrılmış, Emir Han'ın rütbesi düşürülmüş ve Div Sultan Şamlı, veliaht şehzade Tahmasb'ın lalası olarak tayin edilmiştir.[12]

1524 yılında Şah İsmail'in vefatının ardından Tahmasb Mirza şah oldu. Bundan sonra da Safevilerin merkezi hükümeti, Herat'taki durumu değiştirme gereği duymadı. Böylece Durmuş Han ve Sam Mirza, valilik görevlerini sürdürerek zaman zaman yaşanan Özbek saldırılarıyla ilgilenmeye devam ettiler. Herat şehrinin tahkimatlarının güçlendirilmesine özel önem veren Durmuş Han Şamlı, 1526'da doğal nedenlerle vefat etti ve yerine Sam Mirza'nın yeni lalası olarak kardeşi Hüseyin Han Şamlı atandı. Böylece Sam Mirza, Şamlı boyuyla daha çok ilişkilendirilmeye başlandı ve 1520'lerin sonu ile 1530'ların başlarında Hüseyin Han Şamlı'nın kızıyla evlendi.[13]

Sam Mirza'nın şehzadelik döneminin en önemli olaylarından biri 1528 yılının Eylül ayında gerçekleşti. Tahmasb'ın liderliğindeki Safevî ordusu, Horasan'a sık sık yapılan Özbek saldırılarını önlemek amacıyla bir sefer düzenledi. Sam Mirza ve kardeşi Elkas Mirza da bu sefere katıldılar. Meydana gelen Cem Savaşı sonucunda Kızılbaşlar parlak bir zafer kazandı. Sam Mirza, savaşın ardından tekrar Herat valisi olarak atandı ve Hüseyin Han Şamlı onun lalası olarak görevine devam etti. Ancak bu zaferin ardından Kızılbaş ordusu Horasan'da uzun süre kalamadı. Çünkü Bağdat'ın valisi Tahmasb'a karşı isyan başlattı ve onun Osmanlı vasallığını kabul edeceği yönünde söylentiler yayıldı. Bunun üzerine Tahmasb, ordusunun tamamıyla Bağdat'a giderek şehri geri aldı. Bu sırada Özbek Ubeydullah Han, 1529 yılında Herat'ı kuşattı. Sam Mirza ve Hüseyin Han Şamlı, şehrin kuşatmasını kıramayınca Herat'ı terk ettiler.[14]

Herat'ın kaybedilmesinden sonra olayların seyri garip bir nitelik kazandı. Sam Mirza ve Hüseyin Han Şamlı, hayatta kalanlarla birlikte Tahmasb'ın yanına gitmek yerine Moğol bölgesi yakınlarındaki Sistana yöneldiler. Hüseyin Han burada, Safevî hakimiyetini yeniden tesis etmek bahanesiyle Şamlı Kızılbaşlarıyla birlikte çeşitli kalelere saldırılar düzenliyordu. Martin B. Dickson, Horasan Şamlılarının bu hamlelerini, Hüseyin Han ile Tebriz’deki en güçlü Kızılbaşlardan Çuxa Sultan Tekeli arasındaki düşmanlığa bağlar. Zira Hüseyin Han, Tahmasb’ın en önemli danışmanı konumundaki Çuxa Sultan’ın, Herat’ın kaybından faydalanarak kendisi ve tayfasının çöküşüne yol açabileceğinden endişe ediyordu. Bu nedenle merkeze dönüşünü mümkün olduğunca geciktirmeye çalıştı.[15][16]

Geleneksel olarak Tahmasb ordusuyla birlikte Herat’a geldi ve kısa süreli bir çatışmanın ardından şehri geri aldı. Bu sırada Sam Mirza ve Horasan Şamlıları güneyde yağmalamalarla meşguldü. Bu nedenle Herat’a bir vali atanması gerekiyordu. Tahmasb, bu göreve en küçük kardeşi olan Bahram Mirza’yı seçti. Bahram Mirza’nın lalesi olarak ise Çuxa Sultan ile aynı Tekeli boyundan olan Gazi Han Tekeli tayin edildi. Hüseyin Han ise tayfasından Kızılbaşlarla birlikte sonunda 1531 yılında İsfahan’daki yazlıkta bulunan şah ordusu kampına katıldı. Aynı yılın Haziran ayında Şamlı ve Tekeli boyları arasındaki düşmanlık çatışmaya dönüştü. Şamlılar Tekeli boyuna saldırdı. Saldırı sırasında Çuxa Sultan öldürüldü. Ancak Hüseyin Han ve Şamlı tayfasından olanlar Şiraz yönünde kaçmak zorunda kaldı. Diğer boy liderleri ise durumu tamamen değiştirmek için uygun zamanın geldiğini hissetti. Böylece Tekeli boyuna karşı genel bir katliam başlatıldı. Bir süre sonra Şamlı boyu yeniden saraya davet edildi ve Hüseyin Han Şamlı, I. Tahmasb’ın en güçlü emiri haline geldi. 1531 yılında gerçekleşen bu olay çoğu zaman “Tekeli felaketi” olarak anılmaktadır.[17]

1534 yılında Hüseyin Han Şamlı, I. Tahmasb tarafından idam edildi. Bu olay, genç Tahmasb'ın tüm yönetimi eline almasının bir işareti olarak kabul edildi. Hüseyin Han Şamlı öldürüldükten sonra Sam Mirza itaatsizliğe yöneldi ve Buhara hanlığından gelen Özbeklere karşı Herat'ı savunmak için kendisine tahsis edilen Kızılbaş askerlerinden yararlandı. Böylece, Osmanlı Sultanı Süleyman'ın Safevi İmparatorluğu'na saldırısı başladığında I. Tahmasb onunla savaş hazırlıklarına girişti. Tahmasb, o sırada Herat'taki Kızılbaşların sadakatinden şüphelendiği için onları geride bırakmayı daha uygun gördü. Bu sırada Şamlı boyundan bir başka komutan, Hüseyin Han Şamlı'nın idam haberini Horasan'a ulaştırdı. Bunun üzerine isyan başladı. Bu haber, Osmanlı Sultanı'na katılarak Safevi İmparatorluğu'na yürüyüş yapmaya teşvik eden Ülema Han Tekeli'ye ve ardından Gazi Han Tekeli'ye ulaştı. Gazi Han Tekeli'nin Süleyman'a, Tahmasb tahtan indirildiğinde Sam Mirza'nın onun yerine şah yapılması fikrini telkin ettiği bildirilmektedir. Gazi Han Tekeli'nin Sam Mirza ile bağlantısının olduğu bilinmektedir. Bundan sonra Süleyman, kampında Sam Mirza'nın onun manevi oğlu olduğunu ve Kızılüzan Nehri'nin ötesindeki toprakların hakimi olarak atandığını ilan etti. Bu sırada 18 yaşında olan Sam Mirza'nın böyle bir isteğinin olup olmadığı veya Şamlı Kızılbaşlarının kukla bir hükümdar olmayı kabul edip etmediği kesin olarak bilinmemektedir. Her durumda, Batı bölgelerinde Kızılbaş isyancılar ile Osmanlı ordusu arasında gerçek bir bağlantının olup olmadığına bakılmaksızın etkili bir koordinasyon sağlanamadığı kesindir.[18]

İsyanın seyri sırasında isyancılar batıya gitmek yerine doğuya yöneldiler. Bu yürüyüş sonucunda Moğolların kontrolünde olan Kandahar şehri kuşatıldı. Sekiz aylık kuşatmaya rağmen, Moğol prensi Kamran tarafından savunulan Kandahar ele geçirilemedi. Ağzıvar Han yakalandı ve öldürüldü. Şah'ın emirlerini dikkate almadan yapılan bu yürüyüş Kızılbaş ordusu için felaketle sonuçlandı.[1][19][18] Sam Mirza, Sistan'dan geçerek Tabas yönüne kaçmak zorunda kaldı ve böylece Herat savunmasız kaldı. Sonuç olarak Özbekler şehri ele geçirerek on dört ay süren acımasız bir yönetim uyguladılar.[1] Horasan'ın Tabas bölgesine ulaştıktan sonra, Şamlı emirlerinin bir kısmını idam ettiren ve başlarını şaha göndererek özür dileyen Sam Mirza, I. Tahmasb'a itaat ettiğini bildirdi. Şah da buna karşılık ona yeminli bir güvence veren bir mektup gönderdi. Bundan sonra şehzade ve diğerleri Şahkulu Halife Zülkader tarafından saraya götürüldü. Sam Mirza'ya sarayda nazikçe davranıldı ve haremde yer verildi. Tahmasb'ın emriyle şehzade, her zaman tüm Kızılbaş boylarından seçilen 30 koruma ile birlikte hareket etmek zorundaydı. Bunun nedeni, herhangi bir boydan gelebilecek suikast ihtimalini minimuma indirmekti. Sam Mirza için yiyecek ve giysi bile saraydan sağlanıyordu.[18] Ayrıca, Tahmasb tüm Horasan'ı Özbeklerden almayı başardı ve Kandahar'a yürüyerek orayı da ele geçirdi.[20]

Osmanlı saldırıları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Herat'ın geçici valisi olarak Halife Sultan Şamlı atanmıştı.[9] 1537 yılına gelindiğinde, kendi iç ve dış düşmanlarının saldırılarını püskürten I. Tahmasb'ın doğrudan müdahalesi sayesinde Herat geri alındı ve şehirde düzen sağlandı. Sam Mirza özür dilese de, bu olay onun siyasi kariyerini sona erdirdi.[1] 1537'den itibaren Sam Mirza, imparatorluk ordusu kampında yaşamaya mecbur edildi. 1540'lı yılların ikinci yarısında Sam Mirza'nın kardeşi ve Şirvan beylerbeyi Elkas Mirza, Tahmasb'a karşı isyan başlattı. Derbend'de kendi adına sikke bastıran ve hutbe okutan Elkas Mirza, Tahmasb'ın ordusuna yenilerek İstanbul'a gidip Osmanlı sultanına sığındı. Elkas, Süleyman'ı Safevi İmparatorluğu’na yürümeye teşvik etti ve Kızılbaşların Tahmasb’a karşı isyan başlatacağını bildirdi.Sonuç olarak Süleyman Tebriz’i ele geçirdi, ancak Tahmasb’ın yakıp yıkma politikası nedeniyle kısa sürede geri çekilmek zorunda kaldı. Elkas, Süleyman’dan yeni bir yürüyüş için küçük bir ordu talep etti, ancak bu girişim de başarısız oldu. Bağdat’tan Safevi topraklarına giren Elkas, Hemedan ve Kaşan gibi yerleri yağmalayabilse de yürüyüşünün sonu başarısızlıkla sonuçlandı. Kızılbaşlar onu mağlup etti ve 1549 yılında ordusunun çoğu onu terk etti. Behram Mirza’nın komutasındaki ordu Elkas Mirza’yı ele geçirdi ve Kahkaha Kalesi’ne kapatılan Elkas, 1550 yılında öldü.[21][22]

Erdebil Valiliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bu olayların, kardeşi Elkas ile birlikte Sam Mirza’yı da rahatsız ettiği açıktır. Efzal el-Tevarih adlı eserde belirtiliyor ki, bu gelişmeler Sam Mirza’nın Safevi sarayı içindeki statüsü konusunda daha önce hiç yaşamadığı bir kaygıya yol açmıştı. Gazi Ahmed Qumi ise, Sam Mirza’nın Tahmasb’a, mevcut şartlar altında artık kalamayacağını, yani denetim altında yaşamaya tahammül edemediğini söylediğini bildirir. Bunun üzerine I. Tahmasb, ona Safevi sülalesinin doğma bölgesi olan Erdebil’de ikamet etme izni verdi. Sam Mirza, Erdebil valisi ve aile türbesi olan Şeyh Safi türbesinin mütevelli olarak görevlendirildi.[22]

Buna rağmen, Sam Mirza sarayda saygın bir figür olarak kalmaya devam etti. Ancak siyasi olarak önemli bir rol oynamıyordu. Şövalyelik özelliklerine sahip olan Sam Mirza, 1544 yılında Moğol imparatoru Humayun’un devlet ziyareti sırasında hunar numudan adlı şövalyelik sanatındaki üstün yeteneğini gösterdi. Edebiyata sıkı bağlılığı bilinen Sam Mirza, en geç 1550 yılından itibaren "Töhfeyi-Sami" adlı eserini yazmaya başladı ve 1560/61 yılında tamamladı.[23][1] Katip ve tarihçi Ahmed Gaffari Gazvini de bu dönemde Sam Mirza'nın hizmetinde bulunmuş ve 1552 yılında Tarihi-negarestan adlı evrensel tarih eserini kaleme almıştır.[24]

Sam Mirza'nın oğlu Rüstem Mirza, Safevî sülalesinin Erdebil'de yerleşik kolu olan Şeyhavend ailesinden bir kız ile evlenmişti. Şeyhavendler, geleneksel olarak Erdebil'deki en güçlü aile olarak kabul ediliyordu. Rüstem Mirza'nın ölümünden sonra, Sam Mirza'nın bu aileyle olan ilişkilerinin de hızla bozulduğu tahmin edilmektedir. Beers, aslında Sam'ın Erdebil'deki yönetiminin nominal bir karakter taşıdığını ve gerçek işlerin eskisi gibi Şeyhavend ailesinin elinde kaldığını öne sürer. Bu ailenin reisi olan Mâsum Bey Şeyhavend, o dönemde Tahmasb'in en yakın emirlerinden biriydi. Sam Mirza, 1557 yılında Horasan'da oğlunun mezarını ziyaret ettikten sonra geri dönerken Gazvin'de duraklamış ve kardeşi Tahmasb ile kısa ve samimi bir görüşme yapmıştır. Ancak on yılın sonlarına doğru Şeyhavend ailesiyle ilişkileri giderek daha gergin bir hal almıştır. Eğer Gazi Ahmed'in yazdıkları doğruysa, Sam Mirza alçakgönüllü ve erdemli bir yaşam tarzını benimsemiş ve Erdebil'in nüfuzlu şahsiyetlerini dini açıdan yasadışı sayılan faaliyetlerden (nā-maşrūʿāt) uzak durmaları için uyarmaya çalışmıştır. Beers, bunun Şah Tahmasb'in de karşı çıktığı tamğavat (uygunsuz vergiler) meselesiyle ilişkili olabileceğini öne sürer. Her durumda, 1560 yılından itibaren Sam Mirza'nın durumu gerginlikten tehlikeli bir hâle doğru evrildi. Bu yıl Şah Tahmasb ağır bir hastalık geçirdi ve iyileştikten sonra, Sam Mirza'nın Şah'ın ölümünü bekleyerek Gazvin'e doğru yola çıktığına dair bir söylenti yayıldı. Söylentiye göre, Sam Mirza başkente yaklaşırken Şah'ın sağaldığı haberi kendisine ulaşmış ve o da Erdebil'e geri dönmüştü. Afüştehi Nâtenzi'ye ait Naqavat al-Esar adlı eser bu söylentiyi bir gerçek olarak sunmakta ve bunu, Sultan Muhammed Hüdabende'nin 1577 yılında II. İsmail'in ölümüne inanmak istememesiyle ilgili rivayetle ilişkilendirmektedir. Ancak Hülasetü’t-Tevarih’teki açıklama daha ayrıntılı ve inandırıcı görünmektedir. Gazi Ahmed, bu yalan söylentiyi Erdebil'de Sam Mirza ile çatışmaya giren Şeyhavendler'den birinin yaydığını belirtir. Buna rağmen, Şah Tahmasbin yanında Sam Mirza'nın savunmasını yine Şeyhavendler'den Mâsum Bey yaptı. Mâsum Bey, Şah'ı ikna etmeye çalıştı; Sam Mirza Erdebil'den dışarı bir adım atsa, bunun derhal saraya bildirilmesi gerektiğini söyledi. Bu durum, Sam Mirza'nın yetkilerinin ne kadar sınırlı olduğunu bir kez daha göstermektedir.[25]

Tutuklanması ve öldürülmesi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Sam Mirza düşünüyordu ki, Erdebil'deki konumu artık sürdürülemezdi ve bir sonraki Gazvin seyahatini bahane ederek Meşhed'e nakledilmeyi istemeye karar verdi. Bu fırsat 1562 yılının başlarında, Şah Tahmasb'in çok sevdiği kız kardeşi Şehzade Sultanum'un (diğer adıyla Mahin Banu) vefatından sonra ortaya çıktı. Aile üyeleri anma merasimleri için saraya çağrılmıştı ve Sam Mirza bu andan faydalanarak durumunu izah etmeye çalıştı; özellikle de Erdebil'e dönmek istemediğini vurguladı. Gazi Ahmed'in aktardığına göre, Şah Tahmasb başlangıçta kardeşinin isteğini yerine getirmeye hazırdı, fakat danışmanları onu Sam Mirza'nın Horasan bölgesinde yaşamasının doğru olmayacağına ikna ettiler. Bunun üzerine Sam Mirza, iki genç oğlu ile birlikte Kahkaha kalesine gönderildi. Onlar bu kalede altı yıl boyunca mahpus hayatı yaşadılar.[26]

O dönemde Kahkaha kalesinde tutuklu bulunan altı Safevî şehzadenin adı bilinmektedir: Sam Mirza ve onun iki oğlu; Elkas Mirza'nın hayatta kalan iki oğlu; ve 1557'den itibaren zaten orada tutulan Tahmasb'in kendi oğlu İsmail Mirza. Mahpusların birbirleriyle iletişim kurmaları yasaktı. En azından İsmail'in diğerlerinden ayrı tutulduğu kesindir. Gardiyanların en büyük endişelerinden biri, Şah Tahmasb'in oğlunun yazı yazabileceği boş kâğıtlara erişimini engellemekti. Hülasetü't-Tevarih'e göre, İsmail'in kitaplarının kenar sayfaları kesilmişti ki, oraya not yazamasın. Fakat buna rağmen Sam Mirza, geleceğini belirleyecek bir hata yaparak yeğenine mektup göndermeyi başardı. Görünüşe göre bu mektup kaside (şiir) şeklinde yazılmıştı ve burada Sam Mirza, İsmail tahta çıktığı takdirde, ondan Tahmasb'in yaptıklarından daha iyi muamele göreceğini ümit ettiğini dile getiriyordu. Bundan bir süre sonra, 1567 yılında Kahkaha kalesinin başındaki görevli, İsmail Mirza'nın hücresini aramış, bütün yazılarını toplayıp mühürleyerek Gazvin'e göndermişti. Kaynaklara göre, Şah Tahmasb Sam Mirza'nın bu kasidesini okuduğunda, akrabalarının böylesine gizli faaliyetlerine öfkelenmişti. Bu olayla ilgili olarak kroniklerde adı yalnız bu bağlamda geçen bir kişi olan Mehmed Bey Koyunçuoğlu, bir grup silahlı korçu ile birlikte saraya çağrıldı. Şah ona, Kahkaha'da beş düşmanının bulunduğunu ve onlara karşı gerekli tedbirin alınması gerektiğini bildirdi. Kale kumandanına gönderilen emirde, Mehmed Bey ve adamlarının şahın özel göreviyle geldikleri ve İsmail Mirza hariç tüm diğer şehzadelerin kalede bir araya toplanması gerektiği yazılıydı. Böylece beş şehzade bir araya getirilerek idam edildi. Gazi Ahmed yazmaktadır ki, aslında önce onları zehirlemek planlanmıştı, fakat mahpuslar bundan şüphelendikleri için bu plan gerçekleşmedi. Bunun üzerine infazcılar hücrelere girerek idamı bizzat gerçekleştirdiler. Rivayete göre, Sam Mirza önce oğullarının ve yeğenlerinin ölümünü izlemiş, ardından boğularak öldürülmüştü. İsmail Mirza'ya ise dokunulmamış, o Kahkaha kalesinde neredeyse on yıl daha geçirmişti.[1][27]

Ancak bu olayın ayrıntılarını kesin biçimde belirlemek mümkün değildir. Gazi Ahmed'in aktardığı bu bilgilerin tafsilatına değinen başka bir kaynak yoktur. Bunun dışında, Hülasat üt-Tevarih Sam Mirza'nın ölümünden sonraki hadiseleri tasvir ederken durum daha da tartışmalı bir hâl almaktadır. Gazi Ahmed'in yazdığına göre, idam edilen şehzadeler önce kalede defnedilmiş, daha sonra ise naaşları Erdebil yakınındaki Kalkuran köyüne nakledilmiştir. Onların ölüm haberi saraya ulaştığında yaşananlarla ilgili iki farklı rivayet mevcuttur. Birincisine göre, Şah Tahmasb açıklamıştı ki, silahlı bir grup onun bilgisi ve izni olmadan Kahkaha kalesine giderek kardeşini ve yeğenlerini öldürmüştür. İkinci rivayete göre ise, şah ilan etmişti ki, kalede meydana gelen bir deprem sonucunda İsmail Mirza hariç bütün şehzadeler hayatını kaybetmiştir. Gazi Ahmed, Tahmasb'in bu ikinci açıklamasının gerçeğe daha yakın olduğunu iddia etmektedir.[28] Beers ise Sam Mirza'nın ölümü hakkında genel olarak şunları kaydetmiştir:

Aslında deprem hikâyesine dair bilgiyi biz "Takmilat el-Ahbar" adlı eserde buluyoruz. Bu kronik 978/1570 yılında tamamlanmış olup müellifi "Ebdi Bey Şirazi"dir. Ebdi Bey ayrıca Sam Mirza’nın 975/1567 yılında vefat ettiğini de teyit eder ve bu tarihe dair bir kronogram sunar. Görünüşe göre karşımızda bir tür “Safevî cinayet gizemi” vardır: birkaç şehzadenin gizlice idamı; birkaç yıl sonra saray emriyle kaleme alınmış bir kronikte bu olayın üzerini örtmek amacıyla uydurulmuş bir örtü hikâye; ve gerçek olayın yalnız çok az sayıda eserde — I. Tahmasb’in ölümünden sonra, fakat Safevî tarihçiliğinin I. Şah Abbas döneminde kökleşmesinden önce — “hakiki bir rivayet” olarak korunup yaşaması.

Burada "Cevahir el-Ahbar" eserinden de bir parçayı anmak yerinde olur. "Budaq Münşi Kazvini" bu eseri II. İsmail’in kısa hükümdarlığı döneminde, 984/1576–77 yıllarında kaleme almış ve burada Sam Mirza ile Elkas Mirza’nın oğlunun katili olarak Mehmed Bey Koyunçuoğlunu göstermiştir. Onun aktardığına göre, bu şahıs kısa bir süre sonra yakalanarak hapsedilmiştir. Görünen odur ki, bu işte adalet ancak Tahmasb’in ölümünden sonra tesis edilebilmiştir.

Elde bulunan kaynaklar bize en azından şunu söylemeye imkân verir: Sam Mirza 975/1567 yılında Kahkaha kalesinde vefat etmiştir; o, oğulları ve kardeşinin oğullarıyla birlikte Şah I. Tahmasb’in emriyle belirli bir şahıs tarafından öldürülmüştür. Aynı zamanda güçlü gerekçelerle şu ihtimali öne sürebiliriz: saray, bu olayın gerçek mahiyetinin tarihî kayıtlara girmemesi için çaba göstermiş, şehzadelerin güya deprem sonucunda öldükleri yolunda bir hikâye yaymış ve kronik yazarlarını (doğrudan veya dolaylı yollarla) bu meseleye değinmemeye mecbur etmiştir.

Edebi faaliyyeti

[değiştir | kaynağı değiştir]
Safevi İran'ında yapılan Tuhfa-i Saminin Mart/Nisan 1614 tarihli bir kopyası

"Sami" mahlasıyla şiirler yazan Sam Mirza, dönemin şairlerinin biyografilerini içeren Töhfe-i Sami adlı eseriyle tanınır. Bu eser onun Farsça şiir ve şairlerle geniş şekilde meşgul olduğunu gösterir.[1] Eser, Alişir Nevai'nin Mecalisü’n-Nefais (“Değerli Meclisler”) adlı benzer eserinden ilham almış[29] ve Devletsah Semerkandi'nin Tezkiretü’ş-Şuara (“Şairlerin Tezkiresi”) adlı eserinin üslubunda kaleme alınmıştır.[30] Töhfe-i Sami, I. İsmail döneminden itibaren tanınmış 714 şairin kısa biyografisini ihtiva eder. Bu kayıtlarda isim, köken, faaliyet yeri, görevler, eğitim ve edebî yetenekler gibi çeşitli hususlar zikredilir. Ancak bilgiler çoğu zaman kapsamlı değildir; bazı durumlarda şairlerin eserleri veya tercih ettiği üsluplar hakkında bilgi verilmez ve bazen unvanlar da belirtilmez.[1] Sam Mirza giriş kısmında şairlere hayranlığını dile getirerek, onların geçmişin ünlü şairlerini – Emir Husrev, Sadi Şirazi, Enverî ve Firdevsî'yi – geride bıraktığını iddia eder.[23]

Birinci bölüm dönemin hükümdarlarına ayrılmıştır; burada I. İsmail ve ailesinin yanı sıra, Herat için Sam Mirza ile mücadele etmiş Özbek hükümdarı Ubeydullah Han gibi düşmanlar da yer alır. İkinci bölüm İslam peygamberi Muhammed'in soyuna ve Şii din adamlarına tahsis edilmiştir. Üçüncü bölüm vezirleri ve kâtip sınıfından olan yüksek rütbeli memurları kapsar. Dördüncü bölüm bazen şiir yazan nüfuzlu şahıslara ayrılmıştır. Beşinci bölüm esas şiir figürlerini – önce en meşhurlarını, ardından ikinci derecede olanları – tanıtır. Altıncı bölüm Farsça yazan Türk dilli şairlere tahsis edilmiştir. Yedinci bölüm ise zayıf şairler (poetasterler) hakkındadır.[1] Beers bu eseri şöyle tasvir eder:[31]

Sam Mirza’nın yazdığı tezkire yaklaşık yedi yüz biyografik kaydı (yazmalar arasında sayı farklılık gösterebilir) içerir ve yedi bölüme ayrılır. Onun yapılandırma prensibi, aşağıya doğru inen toplumsal hiyerarşiye dayanır. Birinci bölüm birkaç hanedanın şah ve şehzadelerinin şiirsel faaliyetlerine ayrılmıştır; ikinci bölüm seyyidlere ve din âlimlerine (ʿulamāʾ) aittir; üçüncü (ya da dördüncü) bölüm vezirlere (vüzarāʾ) ve diğer kalem ehline (arbāb-i qalam) tahsis edilmiştir; dördüncü (ya da üçüncü) bölüm ise şiir yazmış çeşitli nüfuzlu şahısları kapsar; beşinci ve açık farkla en büyük bölüm “asıl şairlere” (šuʿarāʾ) ayrılmıştır; altıncı bölüm Türkçe (etnik olarak Türk) şairleri içerir; yedinci ve son bölüm ise “diğer sıradan halkın” (sāʾir-i ʿavāmm) içinde şiir yazanlara ayrılmıştır. Bu tür tezkirelerde bazı şahsiyetler çok meşhur, bazıları ise tamamen tanınmamış olduğundan, haklarında yazılan kayıtların uzunluğu da değişkendir. Örneğin, ʿAbd al-Rahmān Cami (898/1492’de ölmüş) gibi önemli bir şaire, modern basılı nüshada on sayfaya kadar yer ayrılabilmekteyken, yedinci bölümdeki birçok figür yalnızca birkaç satırla anılmaktadır. Bununla birlikte özellikle vurgulanmalıdır ki, Töhfetü’s-Sami, Farsça tezkireler arasında “yer açısından en verimli kullanılmış” eserlerden biridir – yani görece küçük hacimli bir eserde yüzlerce kişiye dair kayıt yer almaktadır. Bu tezkirenin dikkat çekici bir diğer özelliği ise çağdaş ve yakın dönem şahsiyetlerine odaklanmasıdır. Sam Mirza, eserinde Timurîler döneminin son on yıllarından önce ölmüş hiçbir şahsiyet hakkında bilgi vermemiştir.

Tezkirede iki unsur düzenli olarak yer alır: şairin kökeni ve bir beyit örneği. Bu örnekler genellikle yalnızca bir mısra, çoğu kez de gazelin ilk beyti (matla‘) ile sınırlıdır. Sam Mirza, Fars şiirini sadece belli bir bölgeye ait görmek yerine, onun yayıldığı bütün coğrafyaların etkisiyle oluşan bir miras olarak sunarak Fars şiirinin gerçek mahiyetini göstermeye çalışır. O, basit emekçilerden yüksek tabakaya kadar şiirin farklı toplumsal katmanlara yayılmasına özel bir ilgi duymuştur. Özellikle ticaret ve zanaatkârlık gibi sade meslekler dikkatini çekmiştir.[1]

Sam Mirza'nın ayrıca bir divan (şiir mecmuası) yazdığı kaydedilmiştir, ancak bu eser günümüze ulaşmamıştır. İran Azerbaycanlı aydın Muhammed Ali Terbiyet'in bildirdiğine göre divan 6.000 beyit içermekteydi. O, yazmayı görerek bir gazelin beytini aktarmıştır. Töhfeyi-Sami'de de bazı şiirlerinden örnekler verilmiştir.[1] Sam Mirza, muhtemelen hem şair hem de ressam olan yeğeni İbrahim Mirza için bir örnek teşkil etmiştir.[32]

Ailesi

[değiştir | kaynağı değiştir]
Sam Mirza'yı merkezinde bir kadın sevgiliyle tasvir eden, tarihi 1533 olan Cartier Hafiz adlı eserden bir sayfa.[33]

Sam Mirza, Hüseyin Han Şamlı'nın kızı ile evlenmişti.[34] Onun Rüstam Mirza adında bir oğlu vardı ve bu oğul Şeyxavend ailesinin bir üyesiyle evlenmişti. Ancak Rüstam Mirza henüz genç yaşta, 1554 yılının baharında çiçek hastalığından vefat etmiştir.[35] Kaynaklara göre 1554 yılında Sam Mirza, 16 yaşındaki oğlu Rüstam Mirza için 6 ay süren bir düğün yapmıştır. Gelin yeni evine taşındıktan kısa bir süre sonra Rüstam Mirza hastalanmış ve ölmüştür. Bu, Sam Mirza için önemli bir duygusal çöküşe yol açmıştır. Beers, Rüstam Mirza'nın ölümünün Sam Mirza için yalnızca duygusal etkileri olmadığını da öne sürmektedir:[36]

Bu, elbette Sam Mirza için duygusal olarak trajik bir olaydı, ancak aynı zamanda onun Erdebil’deki siyasi perspektiflerine de zarar vermiş olabilir. Qazi Ahmed Qumi’nin verdiği bilgiye göre, Rüstam Mirza’nın eşi Safevi soyunun nüfuzlu Şeyxavend koluna mensuptu. O dönemde Şeyxavendler’e, Şah Tahmasb’ın en yakın danışmanlarından biri olan ve daha önce Safevi türbesinin yönetimini elinde bulunduran Masum Bey (ö. 977/1570) liderlik ediyordu. (Aşağıda da belirtileceği gibi, o yıllarda Sam Mirza’nın gerçekte ne derece yetkili olduğu tartışmalıdır. Muhtemelen o, Erdebil’de sadece formal bir figür olmuş, asıl olarak görevli kişiler raporlarını Masum Bey’e ve onun akrabalarına sunmuşlardır.) Şeyxavendlerle kurulacak akrabalık ilişkileri, Sam Mirza’ya Erdebil’de daha istikrarlı bir konum kazandırabilirdi. Ancak bu gerçekleşmedi. O, yerel yönetici ailenin sempatisini asla kazanamadı ve bu durum sonraki yıllarda karşılaştığı zorluklara katkıda bulundu.

Rüstam Mirza Meşhed’de defnedildi. Ancak ilk dönemlerde hareket özgürlüğünden yoksun olan Sam Mirza, oğlunun türbesini ziyaret edemedi. Şah Tahmasb, Herat'ı yöneten oğlu İsmayıl Mirza'yı merkeze geri çağırmak için 1557 yılında gönderdiği heyete Sam Mirza da dahil edildi ve o oraya giderken Meşhed'de bir ay kaldı ve oğlunun mezarını ziyaret etti. Bu sırada Behram Mirza'nın oğlu İbrahim Mirza onu saygıyla karşıladı. Bu, Sam Mirza'nın büyüdüğü imparatorluğun doğu bölgelerini son kez görmesi oldu.[37]

Sam Mirza'nın İsa Han Gürcü ile evli bir kızı da vardı.[38][39] XVII. yüzyıl tarihçisi Abdulhamid Lahori'nin verdiği bilgiye göre, Sam Mirza'nın oğullarından biri olan Mir Arif Erdebilî, Büyük Moğol İmparatoru Ekber'in (1556–1605) sarayına girmiş, ancak sufî inancına bağlı olarak sarayda kendisine teklif edilen görevleri kabul etmemiştir.[40] Onun soyundan gelenler Lahor'da yerleşmiş ve Büyük Moğol hükümdarlarından para ödülleri almaya devam etmişlerdir.[40] Beers ise, Elkas Mirza ile Sam Mirza'nın doğrudan erkek neslinin 1567'de Kahkaha Kalesi'nde öldüğünü bildirir. Ekber Şah ile görüştüğü iddia edilen Mir Arif Erdebilî adına Safevi kaynaklarında rastlanmadığını not eder. O, aynı zamanda Sam Mirza'nın ölümünden sonra etkin olan ve adı kaynaklarda geçen herhangi bir kız çocuğuna da rastlamadığını bildirir. [41]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • Safevî Hanedanı

Eserleri

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • Tuhfe-i Sâmî

Kaynakça

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ a b c d e f g h i j k l m n Reinert 1995.
  2. ^ Newman 2008, s. 21.
  3. ^ Beers 2020, s. 112-113.
  4. ^ Fleischer 1989, ss. 907–909.
  5. ^ Amanat 2017, s. 61.
  6. ^ Dabashi 2019, s. 126.
  7. ^ Roxburgh 2000, ss. 41–42.
  8. ^ Roxburgh 2000, s. 20.
  9. ^ a b c Floor 2008, s. 201.
  10. ^ Amanat 2017, s. 43.
  11. ^ Soudavar 1992, s. 156.
  12. ^ Beers 2020, s. 115.
  13. ^ Beers 2020, s. 115-117.
  14. ^ Beers 2020, s. 117-118.
  15. ^ Beers 2020, s. 118.
  16. ^ Dickson 1958, s. 195.
  17. ^ Beers 2020, s. 118-119.
  18. ^ a b c Membré 1993, s. 77.
  19. ^ Mitchell 2021, s. 95.
  20. ^ Beers 2020, s. 123.
  21. ^ Beers 2020, s. 126-127.
  22. ^ a b Beers 2020, s. 12.
  23. ^ a b Sharma 2021, s. 313.
  24. ^ Ghereghlou 2020.
  25. ^ Beers 2020, s. 130-131.
  26. ^ Beers 2020, s. 131-132.
  27. ^ Beers 2020, s. 132-133.
  28. ^ Beers 2020, s. 133.
  29. ^ Roxburgh 2000, s. 42.
  30. ^ Roxburgh 2000, s. 123.
  31. ^ Beers 2020, s. 160-161.
  32. ^ Simpson, Simpson-Shreve & Farhad 1997, ss. 227, 235.
  33. ^ Gray 1961, s. 136.
  34. ^ Newman 2008, s. 153.
  35. ^ Ghereghlou 2018, s. xi.
  36. ^ Beers 2020, s. 129.
  37. ^ Beers 2020, s. 130.
  38. ^ Floor & Javadi 2009, s. 94.
  39. ^ Montgomery 1980, s. 139.
  40. ^ a b Khan 1998, s. 62.
  41. ^ Beers 2020, s. 114-115.

Kaynak

[değiştir | kaynağı değiştir]
Wikimedia Commons'ta Sam Mirza ile ilgili ortam dosyaları mevcuttur.
  • Amanat, Abbas (2017). Iran: A Modern History. Yale University Press. ISBN 978-0300112542. 
  • Blair, Sheila (2014). Text and image in medieval Persian art. Edinburgh: Edinburgh University Press. ISBN 978-0748655786. 
  • Dabashi, Hamid (2019). The Shahnameh: The Persian Epic as World Literature. Columbia University Press. ISBN 978-0231183444. 
  • Dickson, Martin B (1958). Sháh Tahmásb and the Úzbeks (the Duel for Khurásán with ʻUbayd Khán; 930-946/1524-1540). Princeton University. 
  • Membré, Michele (1993). Mission to the Lord Sophy of Persia (1539–1542), trans. Morton, A.H. Londra: School of Oriental and African Studies. 
  • Beers, Theodore Samuel (2020). The lives of Sam Mirza (923–75/1517–67): Dynastic Strife and Literary World-Building in Early Safavid Iran. Chicago, Illinois: The University of Chicago. ISBN CITEREFBeers2020 |isbn= değerini kontrol edin: invalid character (yardım). 
  • Şablon:Encyclopaedia Iranica
  • Floor, Willem (2008). Titles and Emoluments in Safavid Iran: A Third Manual of Safavid Administration, by Mirza Naqi Nasiri. Mage Publishers. ISBN 978-1933823232. 
  • Floor, Willem; Javadi, Hasan (2009). The heavenly rose-garden: a history of Shirvan & Daghestan, by Abbas Qoli Aqa Bakikhanov. Mage Publishers. ISBN 978-1933823270. 
  • Ghereghlou, Kioumars (2018). A Chronicle of the Early Safavids and the Reign of Shah Isma'il (907-930/1501-1524). American Oriental Society. ISBN 978-0940490017. 
  • Ghereghlou, Kioumars (2020). "Ḡaffāri Qazvini, Aḥmad". Encyclopaedia Iranica. Brill Publishers. doi:10.1163/2330-4804_EIRO_COM_11942 Özgürce erişilebilir. 
  • Gray, Basil (1961). La Peinture Persane. Skira. s. 136. ASIN B0000DNJL4. 
  • Khan, Mohammad Afzal (1998). Abbasi, Shahid Ali (Ed.). "Safavis in Mughal Service: the Mirzas of Qandahar". Islamic Culture. Academic and Cultural Publications Charitable Trust. 72 (1): 59-81. ISSN 0021-1834. OCLC 880469373. 
  • Mitchell, Colin (2021). "Custodial politics and princely governance in sixteenth-century Safavid Iran". Matthee, Rudi (Ed.). The Safavid World. Routledge. ss. 79-110. ISBN 978-1138944060. 
  • Newman, Andrew J. (2008). Safavid Iran: Rebirth of a Persian Empire. I.B.Tauris. ISBN 978-0857716613. 
  • Roxburgh, David (2000). Prefacing the Image: The Writing of Art History in Sixteenth-Century Iran. Brill Publishers. ISBN 978-9004113763. 
  • Simpson, Marianna S.; Simpson-Shreve, M.; Farhad, M. (1997). Sultan Ibrahim Mirza's Haft Awrang: A Princely Manuscript from Sixteenth-Century Iran. Yale University Press. ISBN 978-0300068023. 
  • Sharma, Sunil (2021). "Local and Transregional Places in the Works of Safavid Men of Letters". Melville, Charles (Ed.). Safavid Persia in the Age of Empires, the Idea of Iran Vol. 10. Bloomsbury Publishing. ss. 309-330. ISBN 978-0755633777. 
  • Soudavar, Abolala (1992). Art of the Persian courts : selections from the Art and History Trust Collection. New York : Rizzoli. s. 156. ISBN 978-0-8478-1660-6. 
  • Welch, Stuart Cary (1976). Persian painting : five royal Safavid manuscripts of the sixteenth century. New York : G. Braziller. ISBN 978-0807608135. 
  • Reinert, B. (1995). Sām Mīrzā. 8. Brill. 
  • Montgomery, Hugh, ed. (1980). Burke's Royal Families of the World. II. Burke's Peerage. KB1 bakım: Fazladan yazı: yazar listesi (link)
Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin
  • LCCN: n2004150972
  • TDVİA: sam-mirza
  • VIAF: 75716279
  • WorldCat (LCCN): n2004-150972
"https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Sam_Mirza&oldid=36487465" sayfasından alınmıştır
Kategoriler:
  • 1517 doğumlular
  • 1566'da ölenler
  • Erdebil'de ölenler
  • Safevi şehzadeleri
Gizli kategoriler:
  • Commons kategori bağlantısı Vikiveri'de tanımlı olan sayfalar
  • KB1 hataları: ISBN
  • KB1 bakım: Fazladan yazı: yazar listesi
  • LCCN tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri
  • TDVİA tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri
  • VIAF tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri
  • WorldCat-LCCN tanımlayıcısı içeren Vikipedi maddeleri
  • Sayfa en son 18.23, 6 Aralık 2025 tarihinde değiştirildi.
  • Metin Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş Lisansı altındadır ve ek koşullar uygulanabilir. Bu siteyi kullanarak Kullanım Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.
    Vikipedi® (ve Wikipedia®) kâr amacı gütmeyen kuruluş olan Wikimedia Foundation, Inc. tescilli markasıdır.
  • Gizlilik politikası
  • Vikipedi hakkında
  • Sorumluluk reddi
  • Davranış Kuralları
  • Geliştiriciler
  • İstatistikler
  • Çerez politikası
  • Mobil görünüm
  • Wikimedia Foundation
  • Powered by MediaWiki
Sam Mirza
Konu ekle