Sarıçay
| Sarıçay | |
|---|---|
| Sarıçay ve Çanakkale Şehri
| |
| Konum | |
| İl(ler) | Çanakkale |
| Genel bilgiler | |
| Kaynak | Kaz Dağları |
| Uzunluk | 40 km |
| Havza alanı | 393.78 km² |
| Debi | 0 - 11.9 m³/sn |
Sarıçay, Çanakkale il sınırları içinde, Biga Yarımadası'nda yer alan akarsu. Kaz Dağları'ndan doğar ve Çanakkale şehir merkezinden geçerek Çanakkale Boğazı'na dökülür.[1] Yaklaşık 40 km uzunluğa ve 393,78 km²'lik bir drenaj havzasına sahip olan ırmak,[1][2] tarih boyunca Çanakkale şehrinin gelişiminde ve coğrafi karakterinde belirleyici bir rol oynamıştır. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda yol açtığı yıkıcı taşkınlarla kentin toplumsal hafızasında derin izler bırakan Sarıçay, 1975 yılında üzerine inşa edilen Atikhisar Barajı ile büyük ölçüde kontrol altına alınmıştır.[3] Akarsu havzasındaki yoğun tarımsal faaliyetler, kentleşme ve özellikle arıtılmamış evsel atıkların deşarjı nedeniyle, ağza yakın kısımlarında ciddi bir kültürel ötrofikasyon (insan kaynaklı besin zenginleşmesi) sorunu ile karşı karşıyadır.[2]
Coğrafi Konum ve Havza Özellikleri
[değiştir | kaynağı değiştir]
Sarıçay, kaynağını Kaz Dağları'ndan alır ve Biga Yarımadası'nın batısında, genel olarak doğu-batı doğrultusunda uzanan kabaca üçgen şeklinde bir havza oluşturur.[1][2] Yaklaşık 40 km'lik bir yatak boyunca aktıktan sonra, Çanakkale şehir merkezinin güneyinde oluşturduğu delta ovası üzerinden Çanakkale Boğazı'na ulaşır.[1][2] Akarsuyun bölgenin iklim özelliklerini yansıtan hidrolojik rejimi, kış ve ilkbahar mevsimlerindeki aşırı yağışlar ve dağlardaki karların erimesiyle debiyi önemli ölçüde yükseltir. Bu dönemlerde tarihsel olarak büyük taşkınlar yaşanmıştır.[3] Yaz aylarında ise yağışların azalmasıyla birlikte ırmağın suyu çekilir ve akışı oldukça zayıflar. Yapılan ölçümlerde Sarıçay'ın maksimum debisinin saniyede 11,90 m³'e ulaştığı, minimum debisinin ise sıfıra yaklaştığı kaydedilmiştir.[2] Toplam 393,78 km²'lik bir alanı drene eden Sarıçay havzası, Sarıçay ve kolları tarafından oldukça derin bir şekilde parçalanmış, arızalı bir plato görünümündedir.[1] Havzanın genel yükseltisi orta kademede olup, en yüksek noktalar su bölümü hattı üzerindeki Dede Tepe (833 m) ve Ağı Dağı (934 m) gibi zirvelerdir.[1] Sarıçay, en önemli kollarını genellikle havzanın doğu ve güney kesimlerinden alır. Güneydeki yüksek kesimlerden kaynaklanarak Atikhisar Barajı'na bağlanan Değirmen Dere ve Kestane Dere ile doğudaki platolardan doğan ve havzanın en büyük kolunu oluşturan Nurkaya Dere, drenaj ağının ana damarlarını oluşturur. Havzanın kuzey kesiminde ise drenaj daha zayıf gelişmiş olup, tek önemli kol Atikhisar Barajı civarında Sarıçay'a katılan Çile Dere'dir.[1]
Tarihçe
[değiştir | kaynağı değiştir]Osmanlı dönemi kayıtlarında Sarıçay, bulunduğu coğrafyaya ve idari merkezlere göre farklı isimlerle anılmıştır. Bu isimler arasında "Rodesi Nehri", "Sarıçay Nehri", "Çanakkale Çayı" ve idari merkez olan Kal'a-i Sultaniye'ye (Çanakkale) atfen "Kal'a-i Sultaniye Çayı" bulunmaktadır.[3] Irmak, şehrin kurulduğu Fatih Sultan Mehmed döneminden itibaren hem bir yaşam kaynağı hem de bir tehdit unsuru olarak görülmüştür. Stratejik öneme sahip Çanakkale Kalesi'ni ve etrafında gelişen şehri ırmağın yıkıcı taşkınlarından korumak amacıyla, erken dönemlerden itibaren ırmak kenarına kargir (taş) setler inşa edilmiştir. Bu setler, Osmanlı idaresinin taşkın kontrolüne yönelik ilk müdahaleleri olarak kabul edilebilir.[3] 1861-1901 yılları arasında büyük ve yıkıcı taşkınlar meydana gelmiş, yüzlerce ev ve dükkân sular altında kalmış, tarım arazileri ve bahçeler yok olmuş, ırmak üzerindeki ahşap ve kargir köprüler defalarca yıkılarak şehrin iki yakası arasındaki ulaşım kesilmiştir.[3] Tekrar eden taşkınları önlemek amacıyla 1901 yılında bir ıslah projesi planlanmış fakat bütçe sıkıntısı sebebi ile uygulanamamıştır.[3] Bu sebeple kronik taşkın sorunu 1975 yılında Atikhisar barajı yapılana kadar devam etmiştir.
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b c d e f g Öztürk, B., & Erginal, A. (2014). Sarıçay havzasının jeomorfolojisi. Türk Coğrafya Dergisi(36), 49-86. https://doi.org/10.17211/tcd.88600
- ^ a b c d e KOÇUM, E. (2019). Akarsu Ekosistemlerinin Ötrofikasyon Oluşumuna Karşı Hassasiyeti: Sarıçay ve Karamenderes Örnekleri. Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi, 3(1), 31–37. Geliş tarihi gönderen https://bibad.gen.tr/index.php/bibad/article/view/67
- ^ a b c d e f Korkmaz, Ş. (2024). Sarıçay Taşkınları ve Çanakkale Şehri (1869-1901). ASSOS İnsan Ve Toplum Bilimlerinde Araştırmalar Dergisi, 1(2), 1-15.