Sermaye hareketliliği

Sermaye hareketliliği, sermayenin bir ülkeden diğerine taşınabilme yeteneğidir. Yüksek sermaye hareketliliği maliye politikasının etkinliğini azaltabilmektedir. Bir sermaye hareketliyse, sermayeyi bir ülkeden diğerine taşımanın kolay ve sorunsuz olduğu anlamına gelmektedir. Mükemmel sermaye hareketliliği, sermayenin bir ülkeden diğerine taşınmasında hiçbir işlem veya başka maliyet oluşmadığı anlamına gelmemektedir.

Sermaye hareketliliği, küresel ekonomik kalkınma sürecinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Sermaye hareketliliği ile ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiyi tanımlayan sosyal bilimlerdeki birçok disipline hitap eden oldukça fazla sayıda teorik fikir ortaya atılmıştır. İlk araştırma, içinde sermayenin aktığı coğrafi bağlamlara daha yatkın olan yerleşik bir ilişkiyi göstermektedir. Bu gösterim sermaye hareketliliğinin kalkınma süreçlerinin bölgesel karakterini kritik bir şekilde keskinleştirdiğini ve başarılı ekonomik performansı şekillendirmede coğrafi yakınlığın rolünü vurguladığını öne süren Ascani, Cresenzi ve Iammarino (2012) tarafından yapılmıştır. Bununla birlikte, coğrafi merceklerin ötesinde, sermaye hareketliliği ve ekonomik kalkınma arasındaki ilişki hakkında eşit derecede yararlı içgörüler sağlayan çeşitli siyaset, kültür ve diğer sosyolojik geçici düşünceler vardır. Bu boşluktan hareketle, literatürde sermaye hareketliliği ile ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiye klasik iktisat ve Marksizme hitap eden bazı politik iktisat perspektifleri sağlamaya yönelik girişimler olmuştur. Yine de, bu politik ekonomi perspektifleri, uygulama açısından, formel politik ve ekonomik yapıların ekonomik kalkınmanın merkezi olarak görülebileceği süreçlerle sınırlı kalmıştır.