Türk Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul
Bu madde, öksüz maddedir; zira herhangi bir maddeden bu maddeye verilmiş bir bağlantı yoktur. (Mayıs 2025) |
Türk Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul, bulunduğu jeopolitik ve stratejik konum, işgallere karşı kamuoyunda yankı uyandırmak için yapılan mitingler, işgallere karşı yerel direniş hareketleri, kurulan gizli örgütler ve basın-yayın organları sayesinde Türk Kurtuluş Savaşı'nın Türk zaferiyle sonuçlanmasında önemli bir rol oynamıştır.
İşgal Altında İstanbul[1]
[değiştir | kaynağı değiştir]Ekonomik Durum
[değiştir | kaynağı değiştir]İşgal altındaki İstanbul'un ekonomik durumu, savaşın getirdiği zorluklar ve İtilaf Devletleri'nin baskıları nedeniyle derinden etkilenmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul, savaşın son yıllarında ciddi bir ekonomik çöküş yaşamıştır. İtilaf Devletleri'nin işgali, İstanbul'un ticaret yollarını ve gıda tedarik sistemini büyük ölçüde olumsuz etkilemiş ve halk arasında ciddi kıtlıklara yol açmıştır. Şehirdeki fabrikalar ve üretim tesisleri büyük bir kısmı kapanmış, yerel ekonomi savaşın yol açtığı ve gün geçtikçe artan enflasyondan derinden etkilenmiştir. Bunun yanında çoğunluğu Rus olan göçmenlerin de İstanbul'a gelmesiyle şehrin nüfusu ve toplumsal sefalet hızla artmıştır. Halkın yaşam koşullarını her geçen gün daha da zorlaştırmıştır.[2]
Yerel Direniş
[değiştir | kaynağı değiştir]Fakir halk, zorluklar karşısında direniş gruplarına yardım sağlamak için yerel dayanışma ağları kurarken, zengin sınıflar da savaşın getirdiği zor koşullar altında maddi ve manevi katkılarla Türk Kurtuluş Savaşı'ndaki mücadeleye destek olmuştur. Savaşın beraberinde getirdiği ekonomik çöküş, halkı olumsuz etkilemiş olsa da yerel direnişin güç kazanması için önemli bir zemin hazırlamış, İstanbul'da yaşayan Müslüman ve Gayrimüslim halka yeni faaliyetlerde çalışma imkanı sağlamıştır. Orta sınıflara mensup kadınlar ilk kez, Kızılay ve benzeri sivil toplum örgütlerinin düzenlediği yardım ve eğitim faaliyetlerine katılırken, yoksul kadınlar da orduya üniforma ve savaş malzemeleri üreten fabrikalarda çalışmaya başlamışlardır. Başkentin seçkin kadınları, çıkardıkları kadın dergileri, düzenledikleri ve katıldıkları toplantılar ile toplumdaki etkinliklerini arttırmışlardır.[3]
Böylece İstanbul halkı, tüm bu ekonomik zorluklara karşı direnerek Türk Kurtuluş Savaşı'na önemli bir katkı sağlamıştır.
Yapılan Mitingler
[değiştir | kaynağı değiştir]
Türk Kurtuluş Savaşı döneminde İstanbul'da yapılan çeşitli mitinglerin Türk Kurtuluş Savaşı'nın desteklenmesinde büyük bir etkisi olmuştur. İlk büyük miting 18 Mayıs 1919'da Dârülfünûn'da yapılmıştır. Bu toplantıda Darülfünundaki öğretmen ve öğrencilerin katılımının sağlanmasıyla İzmir’in işgali'nin reddedilmesi hakkında konuşulmuş, kadınların Türk Kurtuluş Savaşı'na olan katkısının önemi vurgulanmıştır. İstanbul'da yapılan bir başka önemli mitingler ise “Sultanahmet Mitingleri”dir. 23 Mayıs 1919'da Birinci Sultan Ahmet Mitingi, 30 Mayıs 1919 tarihinde İkinci Sultan Ahmet mitingi, 10 Ekim 1919 Cuma günü Üçüncü Sultanahmet Mitingi ve 13 Ocak 1920 Salı günü Dördüncü Sultanahmet Mitingi yapılmıştır. Fatih'teki Sultanahmet Meydanı'nda yapılan bu mitinglerde Mondros Ateşkes Antlaşması'nın hükümlerine aykırı olarak vatanları istila edilen Türklerin, kitlesel tepki için hemen harekete geçmeleri, başta İzmir'in işgali olmak üzere işgallerin haksız olduğunu ve bu işgallere karşı çıkılması gerekildiğinin tüm cihana duyurulması istenmiştir.[4][5] Ulusal birlik ve beraberliği destekleyen, Türk Kurtuluş Savaşı'nın yürütülmesinde etkili adımlar atabilecek bir kabine oluşturulması kararlaştırılmıştır. Ayrıca bu mitingde Halide Edip Adıvar'ın sözlerinin de önemli bir katkısı olmuştur. Bu mitingler sayesinde Türk halkının Türk Kurtuluş Savaşı'na milli duygularla destek vereceği anlaşılmıştır.
Direniş Birlikleri
[değiştir | kaynağı değiştir]
Mütareke dönemi olarak adlandırılan bu dönemde İstanbul'da İtilaf Devletleri'nin işgallerine karşı Karakol Cemiyeti, Zabitan Grubu, Yavuz Grubu ve Teşkilat-ı Mahsusa gibi direniş birlikleri Türk Kurtuluş Savaşı'nda arka planda önemli rol oynamıştır. İttihat ve Terakki Cemiyeti mensupları tarafından kurulan Karakol Cemiyeti; iç lojistik ve güvenlik, azınlık gruplarıyla mücadele, silah ve cephanenin nakledilmesi, haberleşme ve dış ilişkiler bağlamında kritik roller üstlenmiştir. Bu rollerden bazıları: İstanbul ve Anadolu arasında her türlü bağlantıyı sağlayan önemli karayollarının güvenliğini sağlamak, İstanbul ve çevresindeki Rum ve Ermeni çetelerinin faaliyetlerine karşı mücadele etmek ve İstanbul halkının Türk Kurtuluş Savaşı'na katılımını sağlamaktır.[6]
Halaskar Zabitan Grubu ise ordunun siyasi işlere karışmamasını ve siyasetten uzak kalmasını sağlamak amacıyla kurulmuş ve bu kapsamda çeşitli faaliyetler yapmış bir birliktir.[7]
İstanbul'da Türk Kurtuluş Savaşı döneminde çalışmalar yürütmüş olan başka bir birlik ise Teşkilat-ı Mahsusa'dır. Bu birlik de İttihat ve Terakki'nin liderlerinden biri olan Enver Paşa tarafından kurulmuştur. Mütareke döneminden daha önce kurulmuş olsa da savaş sürecine sağladığı çeşitli katkılar bulunmaktadır. Örneğin silahlı direniş birliklerinin kurulmasında Teşkilat-ı Mahsusa'nın depoladığı silahlar büyük fayda sağlamıştır. Ayrıca Teşkilat-ı Mahsusa'nın geçmişte gerçekleştirdiği faaliyetlerden geriye kalan miras, bu noktada etkili olmuştur.[8] Kısacası, İstanbul'da faaliyet gösteren çeşitli birlikler Türk Kurtuluş Savaşı sürecinde farklı alanlardaki zayıf tarafları güçlendirerek bu sürece önemli katkıda bulunmuştur.
İstanbul Basını
[değiştir | kaynağı değiştir]Ana madde: Türk Kurtuluş Savaşı'nda Türk basını


Sansür Uygulaması
[değiştir | kaynağı değiştir]I. Dünya Savaşı sonunda imzalanan ateşkes antlaşması olan Mondros Mütarekesi'ndeki 12. madde ile Osmanlı Hükûmeti İtilaf Devletleri'ne sansür uygulama yetkisini hukuksal olarak vermişti. Bu yetkiyle, İtilaf Devletleri işgallerini daha kolay yürütebilmek için ülkedeki haberleşmeye sansür uygulayabiliyordu. Bunun yanında sansür, Osmanlı Hükûmeti'nin de zaruri olarak aldığı bir önlemdi. Bu önlemle orduyla ilgili bilgi sızıntısının önüne geçilmek amaçlanmıştır.[9] Haberleşme sansürü nedeniyle Türk Kurtuluş Savaşı döneminde İstanbul'un basının büyük bir kısmı, Türk Kurtuluş Savaşı'nı desteklemesine rağmen savaş hakkındaki görüşlerini istedikleri bir biçimde dile getirememiş, ulusal değerleri savunamamıştır. Bu uygulamadan dolayı birçok gazetedeki sayfalar boş basılmıştır. Ancak 1921 yılından sonra Amasya Görüşmeleri'nin de etkisiyle İstanbul Hükûmeti, milli direniş birliklerinin başarılı olacağını anladıktan sonra Türk Kurtuluş Savaşı kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında basın aracılığıyla bilgi vermeye başlamıştır.[10]
Yayımlanan Gazeteler Bununla birlikte İstanbul basını tarafından, başta Tasvir-i Efkar, Vakit, İkdam, İfham, İleri, Yeni Gün, Sebilürreşad ve Akşam olmak üzere bu dönemde önemli rol oynamış çeşitli gazeteler çıkarılmıştır. Bu yayın organları sayesinde Mustafa Kemal Paşa'nın Türk Kurtuluş Savaşı hakkındaki düşünceleri desteklenmiş, Anadolu'daki direnişin yanında olunmuş, Misak-ı Milli kararlarının önemi vurgulanmış ve bu savaşın Türk ulusu açısından önemi farklı bakış açılarından yorumlanmıştır. Böylelikle kamuoyunda konuyla ilgili farkındalık artmış ve Türk halkının sesi dünyaya duyurulmuştur.
Anadolu'ya Yapılan Yardımlar
[değiştir | kaynağı değiştir]İstanbul'un Kuvâ-yi Milliye'ye maddi ve manevi destek vermesi, Türk Kurtuluş Savaşı döneminin sürecinin en önemli unsurlarından birini oluşturmuştur. İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olmasına rağmen, işgal altında olduğu dönemde dahi Anadolu'daki direnişe büyük katkı sağlamıştır. İstanbul'daki bazı birlikler, tüccarlar ve subaylar, Anadolu'ya gizli yollarla silah, cephane ve erzak gönderilmesinde rol oynamışlardır. Örneğin, 1920'de toplanan son Osmanlı Meclis-i Mebûsan'ında Türk Kurtuluş Savaşı'na yandaş üyeler tarafından kurulan Felâh-ı Vatan Grubu, kurulduğu tarihten itibaren Anadolu ile haberleşmeyi çeşitli yollarla sağlamış; Anadolu'nun çeşitli yerlerinde dağınık halde bulunan silah, mühimmat ve malzemeyi toplayarak ihtiyaç olan cephelere göndermiş; Fransız ve İtalyan deniz nakliye şirketleriyle anlaşarak Anadolu'nun limanlarına silah ve cephane sevkiyatında bulunmuştur.[11] Bunun yanında İstanbul halkı, Anadolu'daki Kuvâ-yi Milliye birliklerine gıda, para ve maddi destek sağlamış, bu sayede direnişin sürdürülebilmesinde önemli bir destekçi olmuştur. Bu destek, Türk Kurtuluş Savaşı'nın Türk zaferiyle sonuçlanmasında kritik bir rol oynamış ve İstanbul'un da bu zaferde önemli bir payı olmuştur. İstanbul'un zengin kültürel ve toplumsal dinamikleri, çok uluslu bir yapıya sahip olmasının bir sonucu olan toplumsal çeşitlilik, direnişe duyulan ortak inanç ve dayanışmayı pekiştirmiştir.
Uluslararası Diplomasi Faaliyetleri[12]
[değiştir | kaynağı değiştir]İstanbul, Türk Kurtuluş Savaşı sonrası dönemin diplomatik müzakerelerinin merkezi olarak büyük bir öneme sahipti. Şehir, işgal altındayken hem Osmanlı Hükûmeti'nin hem de İtilaf Devletleri'nin yoğun ilgi odağı olmuş, İstanbul'daki yabancı konsolosluklar, yerel yönetimle ve direniş gruplarıyla sıkı ilişkiler kurarak diplomatik faaliyetlerde bulunmuşlardır. İstanbul'da, İngiliz, Fransız, İtalyan ve diğer Avrupa ülkelerinin büyükelçilikleri, diplomatik etkinliklerini sürdürmüş ve İstanbul savaş sonrası dönemin şekillendiği yerlerden biri olmuştur. Bu konsolosluklar hem Osmanlı Hükûmeti'yle hem de yerel direniş gruplarıyla temas kurarak, politikalarını yönlendirmiştir. Boğazların stratejik konumu nedeniyle, İstanbul uluslararası diplomatik ilişkilerde kritik bir rol oynamış ve bu bölgede kontrolü sağlamak amacıyla büyük güçler arasında görüşmeler yapılmıştır.
Ayrıca İstanbul'daki yabancı konsolosluklar, savaş sonrası barış görüşmeleri ve çözüm süreçlerinde etkin bir şekilde yer almış, şehri uluslararası diplomasi açısından daha da önemli bir merkez haline getirmiştir. İstanbul'un uluslararası ilişkilerdeki rolü, yalnızca askeri ve kültürel değil, aynı zamanda siyasi anlamda da belirleyici olmuştur.
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Tunçay, Mete (2015). Mütareke İstanbul'u (1918-1923)"Antik Çağ'dan XXI. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi". Cilt 2. Erişim tarihi: 29 Ocak 2025.
- ^ ^ Dergisi, Magma (2023-06-05). "İşgal ve Travma: Mütareke Yıllarında İstanbul'da Hayat". Magma Dergisi. Erişim tarihi: 2025-04-15.
- ^ ^ "Tebliğ Çağrısı: İstanbul,1914-1922: Savaş, Çöküş, İşgal ve Direnişin Tarihi". Hrant Dink Vakfı. Erişim tarihi: 2025-04-15.
- ^ Göleç, Mustafa; Şerefoğlu, Zeynep Kevser; Danış, İlhami, (Ed.) (22 Aralık 2023). Millî Mücadele'nin Yerel Tarihi 1918-1923 (Cilt 11): İstanbul (PDF). 1. Türkiye Bilimler Akademisi. doi:10.53478/tuba.978-625-8352-73-3. ISBN 978-625-8352-73-3. 3 Temmuz 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Mayıs 2025.
- ^ Kırmıt, Ömer Faruk (2020). Makaleler"İzmir'in İşgalinden Sonra Yapılan Büyük Sultan Ahmet Mitingleri". 6 (4) (28 Aralık 2020 tarihinde yayınlandı)29 Ocak 2025.
- ^ Bal, Mehmet Akif (2022). "Milli Mücadele'nin Gizli Teşkilatı: Karakol Cemiyeti (1918-1920)". 130 (256). Türk Dünyası Araştırmaları. s. 103-148. 1 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi29 Ocak 2025.
- ^ Olgun, Kenan (1999). Asker-Siyaset İlişkilerinde Bir Dönüm Noktası: Halaskar Zabitan Grubu ve Faaliyetleri"İlmi Araştırmalar", 7 (24 Ocak 2014 tarihinde yayınlandı). s. 157-175. 31 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi29 Ocak 2025.
- ^ "Teşkilât-ı Mahsusa". Atatürk Ansiklopedisi. 18 Mayıs 2021. 27 Nisan 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2025.
- ^ ^ Başkan, Ömer Fatih (2020). "Millî Mücadele Yıllarında İngiliz ve Fransızların İşgal Ettikleri Güney Bölgesi'nde Haberleşmeye Yönelik Sansür Uygulamaları". Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi. 36 (101): 1–28. doi:10.33419/aamd.732710. ISSN 1011-727X.
- ^ ^ Güner, Zekai (1 Eylül 1998). "Milli Mücadele'de Türk Kamuoyunu Oluşturan Basın". 11 (31). Erişim tarihi: 29 Ocak 2025.
- ^ Kayabaşı, Kübra (21 Eylül 2019). "Felah Grubu'nun Milli Mücadele'deki Faaliyetleri". 4 (2). s. 603-625. 10 Mayıs 2025 tarihinde kaynağından arşivlendi17 Nisan 2025.
- ^ ^ "DİPLOMATİK MERKEZ OLARAK İSTANBUL | Büyük İstanbul Tarihi". istanbultarihi.ist. Erişim tarihi: 2025-04-17.