Bekir Subaşı Hadisesi - Vikipedi
İçeriğe atla
Ana menü
Gezinti
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • İçindekiler
  • Rastgele madde
  • Seçkin içerik
  • Yakınımdakiler
Katılım
  • Deneme tahtası
  • Köy çeşmesi
  • Son değişiklikler
  • Dosya yükle
  • Topluluk portalı
  • Wikimedia dükkânı
  • Yardım
  • Özel sayfalar
Vikipedi Özgür Ansiklopedi
Ara
  • Bağış yapın
  • Hesap oluştur
  • Oturum aç
  • Bağış yapın
  • Hesap oluştur
  • Oturum aç

İçindekiler

  • Giriş
  • 1 Olaylar öncesinde Osmanlı Devleti
  • 2 Olaylar öncesinde Safevi Devleti
  • 3 Ayaklanma

Bekir Subaşı Hadisesi

  • العربية
Bağlantıları değiştir
  • Madde
  • Tartışma
  • Oku
  • Değiştir
  • Kaynağı değiştir
  • Geçmişi gör
Araçlar
Eylemler
  • Oku
  • Değiştir
  • Kaynağı değiştir
  • Geçmişi gör
Genel
  • Sayfaya bağlantılar
  • İlgili değişiklikler
  • Kalıcı bağlantı
  • Sayfa bilgisi
  • Bu sayfayı kaynak göster
  • Kısaltılmış URL'yi al
  • Karekodu indir
Yazdır/dışa aktar
  • Bir kitap oluştur
  • PDF olarak indir
  • Basılmaya uygun görünüm
Diğer projelerde
  • Vikiveri ögesi
Görünüm
Vikipedi, özgür ansiklopedi
  • g
  • t
  • d
1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı
  • Bağdat (I)
  • Altınköprü
  • Bağdat (II)
  • Kars
  • Ahıska
  • Mihriban (I)
  • Hemedan
  • Çemhal
  • Bağdat (III)
  • Van
  • Kuskunkıran
  • Revan (I)
  • Kerkük
  • Tebriz
  • Revan (II)
  • Mihriban (II)
  • Bağdat (IV)
  • Kasr-ı Şirin
ayrıca bkz.: Osmanlı-İran Savaşları
Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. Lütfen güvenilir kaynaklar ekleyerek madde içeriğinin geliştirilmesine yardımcı olun. Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir.
Kaynak ara: "Bekir Subaşı Hadisesi" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR
(Eylül 2025) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin)

Bekir Subaşı Olayı ya da Bekir Subaşı Vakası, 1623 yılında Osmanlı idaresindeki Bağdat'taki idarecilerin sebebiyet verdiği ve anılan kentin Safevî Devleti tarafından kuşatılarak alınmasına neden olan isyan ve kargaşa.

Olaylar öncesinde Osmanlı Devleti

[değiştir | kaynağı değiştir]
II. Osman

Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümünden sonra tahta çıkan II. Selim, III. Murad ve III. Mehmed devlet idaresi ve askerî konularla yeterince ilgilenmemişler, çocuk yaşta tahta çıkan I. Ahmed ve aklî melekeleri bozuk I. Mustafa'nın dönemlerinde bocalama devam etmişti (Kanuni 46 yıllık saltanatında 13 kez sefere çıkarken, 1566-1621 arasındaki 45 yıllık dönemde altı padişah sadece tek sefere çıkmıştı). Bunun sonucunda Osmanlı Devleti ekonomik anlamda 1580'den itibaren enflasyon derdiyle uğraşırken, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır ve Habeş gibi uzak eyaletlerde devlet otoritesi simgesel bir konuma gerilemiş, Celali isyanlarıyla Anadolu, Suriye ve Lübnan da kargaşaya sürüklenmişti.

Bu dönemde İran ile yapılan savaşlarda Osmanlı orduları 1514 tarihli Çaldıran Muharebesi'nden beri süregelen üstünlüğünü kaybetmiş, Şah Abbas komutasındaki ve modernize edilmiş Safevi ordusuna karşı 1603-1612 ve 1615-1618 yıllarındaki savaşlarda ciddi yenilgilere uğrayarak geniş topraklar kaybetmişlerdi.

1618 yılında 14 yaşında tahta geçen II. Osman devlet yönetiminde ve başarı kazanılamayan Osmanlı-Lehistan Savaşı (1620-1621) sonrasında orduda ıslahat yapmak istemiş, ancak büyük bir isyan sonucunda tahttan indirilerek 20 Mayıs 1622 tarihinde öldürülmüştü. Bu olayın ardından birçok eyalette arka arkaya ayaklanmalar, düzensizlikler ve kargaşalar baş göstermişti. Bu ayaklanmalardan biri de Bağdat'ta çıktı.

Olaylar öncesinde Safevi Devleti

[değiştir | kaynağı değiştir]
Safevi hükümdarı Şah Abbas

Osmanlı Devleti'nde Duraklama dönemi olarak adlandırılan bu devrede Safevî Devleti 1587 yılında Şah Abbas'ın tahta çıkmasının ardından süratli bir gelişme dönemi yaşıyordu. Abbas önce devletin kuruluşunda önemli rol oynayan Türkmen Kızılbaş aşiretleriyle 1590 yılından itibaren mücadele ederek bunların güçlerini kırmış ve merkezi yönetimi güçlendirmişti. 1592 yılında Osmanlı etkisindeki Gilan'ı da ülkesine katan Abbas, 1594 yılında Luristan ayaklanmasını bastırmış, 1601 yılındaysa Luristan'ı ülkesine katmıştı.

Basra Körfezi'ne inen Abbas, 1602 yılında Portekiz nüfuzundaki Bahreyn'i İran'a bağladı, 1622 yılında ise İngiliz donanmasıyla ortak yapılan bir harekâtla Hürmüz'ü ele geçirerek Portekizlilerin Basra Körfezi'nde bir yüzyıla yakın süren egemenliğini sona erdirmişti.

1594-1599 arasında Özbek Hanlığı'nı yenilgiye uğratarak Horasan ve Herat'ı tekrar ülkesine katan Abbas, Batı'da 1603-1607 arasında Osmanlılara 1578-1590 savaşında kaybettiği tüm toprakları almış, ardından tekrar doğuya yönelerek Babür İmparatorluğu'ndan Kandehar'ı geri almayı başarmıştı.

1623 yılı geldiğinde Safevi Devleti batıda Osmanlılar, kuzeyde Özbekler, güneyde Portekizliler ve doğuda Babürlüleri mağlup etmiş bir şekilde Şah İsmail dönemindeki sınırlarına aşağı yukarı ulaşmış ve gözünü 1534 yılında kaybedilmiş Bağdat ve Irak'a dikmişti. Osmanlı Devleti'nin derin karışıklıklara sürüklenmesi ve Bağdat'taki ayaklanma Şah Abbas'a bu fırsatı verdi.

Ayaklanma

[değiştir | kaynağı değiştir]

Burada bir süreden beri Beylerbeyi Yusuf Paşa ile Subaşı Bekir arasında var olan sürtüşme sonunda Yusuf Paşa'nın öldürülmesiyle sonuçlandı. Eyaletin idaresine el koyan, uydurma bir beratla paşa unvanı alan ve beylerbeyi alametleri kuşanan Bekir Subaşı'nın bu hareketleri İstanbul tarafından asi sayılmasına neden oldu ve üzerine Diyarbekir Beylerbeyi Hafız Ahmed Paşa serdarlığında bir ordu gönderildi. Osmanlı serdarı tarafından kuşatılan Bağdat'ta mahsur kalan Bekir Subaşı çareyi Safevilerin Luristan hâkimi Kasım Han'dan yardım istemekte buldu. Onun göndereceği bir miktar askerle Osmanlı ordusunun çekileceğini umuyordu. Ancak Kasım Han'a yolladığı elçinin onun yerine Şah Abbas'a gitmesiyle olaylar farklı gelişti. Bağdat'ı kolaylıkla ele geçirme fırsatını bu kez kaçırmak istemeyen Şah Abbas hemen harekete geçerek Bağdat valiliğine tayin edildiğini bildiren bir belgeyi hemen bazı hediyelerle birlikte Bekir Subaşı'ya gönderdi. Ardından Karçakay Han'ı otuz bin kişilik bir orduyla Şehriban'a, Safi-kulu Han'ı da bir miktar askerle şehri teslim almak üzere Bağdat'a yolladı. Kendisi de kutsal yerleri ziyaret ve Şiîleri Sünnî zulmünden kurtarmak bahanesiyle sefer hazırlıklarına başladı. Aslında Şah Abbas, Uzun Ahmed meselesinde olduğu gibi bir sürprizle karşılaşma ihtimaline karşı Bağdat yakınlarında bulunmayı ve gerektiği takdirde duruma bizzat el koymayı planlıyordu.

"https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Bekir_Subaşı_Hadisesi&oldid=36350528" sayfasından alınmıştır
Kategoriler:
  • 1620'lerde Osmanlı İmparatorluğu
  • Safevîler
  • Osmanlı döneminde Bağdat
  • 17. yüzyılda ayaklanmalar
  • Osmanlı tarihinde isyanlar
Gizli kategori:
  • Kaynakları olmayan maddeler Eylül 2025
  • Sayfa en son 20.19, 6 Kasım 2025 tarihinde değiştirildi.
  • Metin Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş Lisansı altındadır ve ek koşullar uygulanabilir. Bu siteyi kullanarak Kullanım Şartlarını ve Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.
    Vikipedi® (ve Wikipedia®) kâr amacı gütmeyen kuruluş olan Wikimedia Foundation, Inc. tescilli markasıdır.
  • Gizlilik politikası
  • Vikipedi hakkında
  • Sorumluluk reddi
  • Davranış Kuralları
  • Geliştiriciler
  • İstatistikler
  • Çerez politikası
  • Mobil görünüm
  • Wikimedia Foundation
  • Powered by MediaWiki
Bekir Subaşı Hadisesi
Konu ekle