Benzetme

Benzetme, zayıf olan bir varlığı güçlü olan bir varlığa herhangi bir yönüyle benzetilmesidir. Bu sanat anlatıma kuvvet katmak ya da anlatılan özelliğin daha fazla olduğunu belirtmek için kullanılır. Benzetmenin dört temel ögesi vardır; benzeyen, benzetilen, benzetme yönü, benzetme edatı.
Teşbih, "benzetmek" manasına gelir. İfadeyi kuvvetlendirmek için aralarında benzerlik bulunan iki kavramdan zayıf olanın güçlüye benzetilmesidir. Dinî kavramlarda ise teşbîh, Tanrı'nın şeklen insana benzetilmesi mânâsına gelmektedir.[1]
Benzeyen
[değiştir | kaynağı değiştir]Bu söz sanatında, anlatılan özellik bakımından güçsüz olan varlık ya da nesnedir.
Benzetilen
[değiştir | kaynağı değiştir]Birbirine benzetilen unsurlardan, varlıklardan özellik bakımından daha üstün, daha güçlü olan varlıktır.
Benzetme Yönü
[değiştir | kaynağı değiştir]Birbirine benzetilen varlıklar arasındaki ortak özelliğe benzetme yönü denir. Benzetme yönü her zaman cümle içinde bulunmayabilir. Bu durumda benzetme yönünü bulabilmek için " benzeyen, benzetilene, hangi açıdan, ne özellik bakımından benzetiliyor ?" sorusu cümleye sorulur. Alınan cevap benzetme yönüdür.
Benzetme edatı
[değiştir | kaynağı değiştir]Bu sanatta benzeyen ile benzetilen arasında bir ilgi kurabilmek için bazen "gibi, göre, kadar vb..." edatlar kullanılır. Bunlara benzetme edatı denir.
- Benzetme edatı benzetmenin yapıldığı her yerde bulunmayabilir. Yani benzetme edatı olmadan da benzetme yapılabilir. Benzetme sanatında, benzeyen ve benzetilen kesinlikle bulunmalıdır fakat, benzetme yönü ve benzetme edatı olması gerekmez.
Örnek
[değiştir | kaynağı değiştir]Cemre'nin altın gibi sarı saçları vardır.
Benzeyen : Saçları
Benzetilen : Altın
Benzetme yönü : Sarı
Benzetme edatı : Gibi
Öğeleri
[değiştir | kaynağı değiştir]Bir teşbihte dört öğe bulunur:
- Benzetilen (müşebbehün-bin): Kendisine benzetilen, birbirine benzetilen nesne ya da kavramlardan nitelikçe daha güçlü, daha üstün olan
- Benzeyen (müşebbeh): Birbirine benzetilen nesne ya da kavramlardan nitelikçe daha güçsüz, zayıf olan.
- Benzetme yönü (vech-i şebeh): Birbirlerine benzetilen nesne ve kavramlar arasındaki ortak nitelik.
- Benzetme ilgeci (edat-ı teşbih): Nesne ve kavramlar arasında benzetme ilgisi kuran ilgeç ya da ilgeç işlevi gören sözcük.
Örneğin "yol yılan gibi kıvrılıyor" dendiğinde, "yol" benzeyen, "yılan" kendisine benzetilen, "kıvrılıyor" benzetme yönü, "gibi" ise benzetme edatıdır.
Türleri
[değiştir | kaynağı değiştir]Teşbih, bu öğelerden bir ya da birkaçının kullanılıp kullanılmamasına göre dörde ayrılır:
- Ayrıntılı benzetme: dört öğenin de bulunduğu teşbih. Örneğin, "Ahmet aslan gibi güçlüdür".
- Kısaltılmış benzetme: benzetme yönü bulunmayan teşbih. Örneğin, "Ahmet aslan gibidir" (burada "güçlülük" vurgulanmamıştır).
- Pekiştirilmiş benzetme: benzetme ilgeci bulunmayan teşbih. Örneğin, "Ahmet kuvvetli aslandır" (bu teşbihte "gibi" ilgeci kullanılmamış).
- Yalın benzetme: benzetme yönü ve benzetme ilgeci bulunmayan teşbih. Örneğin, "Aslan Ahmet".
| Edebiyat ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
- ^ Söz sanatları 4 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 26 Aralık 2022