El-İt'am ayeti
| Makale serilerinden |
El-İt'am ayeti (Arapça: آیه الإطعام), İnsan Suresi’nin 8 ve 9. ayetlerinde yer alan ve Kur’an’ın ahlak ve toplumsal sorumluluk alanındaki temel öğretilerinden biri olarak kabul edilen bir ayettir. Bu ayet, infak ve fedakarlığın önemine vurgu yaparak, muhtaçlara yapılan yardımın yalnızca Allah rızası için ve herhangi bir maddi ya da manevi karşılık beklenmeksizin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Güvenilir İslami tefsirlere göre, bu ayetin nüzul sebebi, Muhammed’in Ehl-i Beyti’nin bir fakir, yetim ve esire yemek ikram etmesi olayıdır. Bu olay, İslam’ın değerlerinin pratik hayattaki en açık örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu ayetin tefsir, tarih, ahlak ve toplumsal yönlerden incelenmesi, fedakarlık kavramını ve onun İslami öğretiler içerisindeki yerini daha derinlemesine anlamamıza katkı sağlayacaktır.
Ayet
[değiştir | kaynağı değiştir]Nüzul Sebebi
[değiştir | kaynağı değiştir]Şii müfessir Tabersi’ye göre, müfessirlerin çoğu “Ebrar” kelimesinden kastın Ali, Fatıma ve Hasaneyn olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Ehl-i Sünnet muhaddisi İbn Merdûvey, her iki mezhebin hadis ravisi olan İbn Abbas'tan bir rivayet naklederek, El-İt'am ayeti'nin nüzul sebebinin Muhammed'in Ehl-i Beyti olduğunu belirtmiştir. Ehl-i Sünnet müfessiri Süyûtî de İbn Merdûvey'in rivayetine dayanarak, ayetin Ali ve Fatıma hakkında nazil olduğunu bildirmektedir.
Bu konuda, Hicrî 427 yılında vefat eden ve Ehl-i Sünnet'in hadis âlimlerinden ve müfessirlerinden biri olan Sa'lebî, kendi tefsirinde, İnsan Suresi'nin 5. ile 10. ayetlerinin, hatta tüm surenin Ehl-i Beyt hakkında nazil olduğunu savunmaktadır. Bu görüşünü desteklemek için, İbn Abbas'tan nakledilen bir hikâyeyi aktarır. Bu hikayede, Ehl-i Beyt'in Muhammed'in ailesinin adadığı bir adak ve bu adağı yerine getirme yöntemi açıklanmaktadır.
Tefsir âlimleri, El-İt'am ayeti nüzul sebebini şu şekilde aktarmışlardır: Hasan ve Hüseyin hastalandığında, Muhammed ashabıyla birlikte onları ziyarete gitti. Bu ziyaret esnasında, Muhammed'in tavsiyesi üzerine, Ali, Fatıma ve hizmetçileri Fizze, eğer Hasan ve Hüseyin şifa bulursa, üç gün oruç tutmayı adadılar. Hasan ve Hüseyin iyileştikten sonra, Ehl-i Beyt bu adağı yerine getirmek için oruç tutmaya başladı. Her iftar vaktinde, yiyeceklerini bir yoksula, bir yetime ve bir esire bağışladılar ve sadece su ile oruçlarını açtılar. Üç günün sonunda, Muhammed, Ehl-i Beyt'in bu açlık ve yorgunluk halini görünce son derece üzüldü. Bu esnada Cebrail vahiy ile indi ve İnsan Suresi'ni getirdi. Bu surede, Ehl-i Beyt'in bu fedakârlığı, cömertliği ve sabrı övülmekte ve onların bu davranışına atıfta bulunulmaktadır. Bu rivayet, İnsan Suresi'nin nüzul sebebi olarak kabul edilir.[2][3]

Nüzul zamanı ve mekanı
[değiştir | kaynağı değiştir]İnsan Suresi'nin nüzul zamanı ve mekanı hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Erken dönem kaynaklar arasında Şii muhaddis İbn Şehr Aşub, Ali bin Ebu Talib ve ailesinin 25 Zilhicce gününde bir olay yaşadığını ve bu olay üzerine İnsan suresinin indirildiğini aktarmıştır. İbn Şehr Aşub, bu surenin aynı günde nazil olduğunu belirtmiştir.[4]
Ebu Hamza es-Sümâlî, İmam Zeynelabidin (Ali bin Hüseyin)'in Şii öğrencilerinden biridir ve kendisi İnsan Suresi'nin tamamının Medine'de nazil olduğunu bildirmiştir. Bu görüş, surenin nüzul zamanı ve mekânı hakkında farklı bir perspektif sunmaktadır.
İbn Abbas da İnsan Suresi'nin Medine'de nazil olduğunu belirtmiştir. Tabiin'in önde gelen müctehidlerinden biri olan Said bin el-Müseyyeb de İnsan Suresi'nin Medine'de nazil olduğunu bildirmiştir.[5]
Ayrıca bakınız
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ "İnsan Sûresi(76) 8. Ayet". kuranvemeali.com. 23 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2025.
- ^ Zemahşerî, el-Keşşâf, 1415 H., c. 4, s. 670
- ^ Mekârim Şîrâzî, Tefsîr-i Nümûne, 1371 Ş., c. 25, s. 343
- ^ Kâşânî, Tefsîru's-Sâfî, c. 6, s. 453
- ^ Mecmau'l-Beyân, c. 26, s. 135 ve 145