Sultanahmet Camii
![]() | |
| Genel bilgiler | |
|---|---|
| Mimari tarz | Osmanlı mimarisi |
| Konum | Fatih, İstanbul, |
| Koordinatlar | 41°00′19″K 28°58′37″D / 41.00528°K 28.97694°D |
| Yaptıran | I. Ahmed |
| Başlama | 1609) |
| Tamamlanma | 9 Haziran 1617) |
| Mimar(lar) | Sedefkâr Mehmed Ağa |
| Teknik ayrıntılar | |
| Minare sayısı | 6 |
| Tür | Kültürel |
| Kriter | i, ii, iii, iv |
| Belirleme | 1985 (9. oturum) |
| Parçası | İstanbul'un Tarihî Alanları |
| Referans no. | 356 |
| Ülke | |
| Bölge | Avrupa |
Sultan Ahmet Camii veya Sultânahmed Camiî, 1609-1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından İstanbul'daki tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa'ya yaptırılmıştır.[1] Cami; mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ile büyük kubbesinin içi de yine mavi ağırlıklı kalem işleriyle süslendiği için Avrupalılar tarafından "Mavi Camii (Blue Mosque)" olarak adlandırılır. Ayasofya'nın 1935 yılında camiden müzeye dönüştürülmesiyle, İstanbul'un ana camii konumuna ulaşmıştır.
Aslında Sultanahmet Camii külliyesiyle birlikte, İstanbul'daki en büyük eserlerden biridir. Bu külliye bir cami, medreseler, hünkar kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa, sıbyan mektebi, imarethane ve kiralık odalardan oluşmaktadır. Bu yapıların bir kısmı günümüze ulaşamamıştır.[2]
Yapının mimari ve sanatsal açıdan dikkate şayan en önemli yanı, 20.000'i aşkın İznik çinisiyle bezenmesidir.[3] Bu çinilerin süslemelerinde sarı ve mavi tonlardaki geleneksel bitki motifleri kullanılmış, yapıyı sadece bir ibadethane olmaktan öteye taşımıştır. Caminin ibadethane bölümü 64 x 72 metre boyutlarındadır. 43 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesinin çapı 23,5 metredir. Caminin içi 200'den fazla renkli cam ile aydınlatılmıştır.[4] Yazıları Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubarî tarafından yazılmıştır. Çevresindeki yapılarla birlikte bir külliye oluşturur ve Sultanahmet, Türkiye'nin altı minareli ilk camisidir.

Mimari
[değiştir | kaynağı değiştir]

Sultan Ahmet Camii'nin tasarımı Osmanlı cami mimarisi ile Bizans kilise mimarisinin 200 yıllık sentezinin zirvesini oluşturur. Komşusu olan Ayasofya'dan bazı Bizans esintileri içermesinin yanı sıra geleneksel İslami mimari de ağır basar ve klasik dönemin son büyük camisi olarak görülür. Caminin mimarı, Mimar Sedefkar Mehmet Ağa'nın "boyutta büyüklük, heybet ve ihtişam" fikirlerini yansıtmada başarılı olmuştur.
Bu bağlamda Sultanahmet Camii, merkezi kubbe sisteminin klasik dönem sonlarında geliştirilmiş bir uygulamasıdır. Yapının ana kubbesi yaklaşık 23,5 metre çapında olup dört büyük fil ayağı üzerine oturtulmuştur.[5] Bu fil ayakları, hem ana kubbenin yükünü taşır hem de mekânın yan birimlerinin düzenlenmesini belirleyen yapısal bir çerçeve oluşturur. Ana kubbeyi doğu ve batı yönlerinde iki büyük yarım kubbe destekler. Kuzey ve güney yönlerinde ise daha küçük yarım kubbeler bulunmaktadır. Bu çok katmanlı kubbe ve tonoz düzeni, harimin uzunlamasına eksende geniş bir hacim algısına sahip olmasını sağlar.[6] Yapının bu düzeni, klasik Osmanlı cami mimarisinde merkezî plan anlayışının geç dönemde ulaştığı noktalardan biri kabul edilir. Harimin çevresinde yer alan yan mekânlar ve galeriler, hem yapısal gereklilikler hem de mekânın dengeli dağılımı açısından önem taşır. Dış cephe boyunca yerleştirilen payanda kitleleri, kubbe sisteminin yükünü karşılamak üzere tasarlanmış olup cephenin biçimlenişinde belirgin bir rol oynar.[7] Yapı, kuzeyde geniş bir avlu ile tamamlanmıştır. Avlu kareye yakın bir düzen göstermekte olup üç tarafı kubbeli revaklarla çevrilidir. Revak sıraları, caminin ana mekânı ile uyumlu oranlara sahiptir. Avlunun merkezinde mermer bir şadırvan yer alır.[5]
Dış
[değiştir | kaynağı değiştir]Köşe kubbelerin üstündeki küçük kulelerin eklenmesi dışında, geniş ön avlunun cephesi Süleymaniye Camii'nin cephesiyle aynı tarzda yapılmıştır. Avlu neredeyse caminin kendisi kadar geniştir ve kesintisiz bir kemeraltıyla çevrilmiştir. Her iki tarafında abdesthaneler vardır. Ortadaki büyük altıgen fıskiye avlunun boyutları göz önüne alındığında küçük kalır. Avluya doğru açılan dar anıtsal geçit kemeraltından mimari olarak farklı durur. Yarım kubbesi kendinden daha küçük çıkıntılı bir kubbe ile taçlandırılmış ve ince sarkıt bir yapıya sahiptir.
İç
[değiştir | kaynağı değiştir]İç mekân düzeni, klasik dönem camilerinde görülen ışık kullanımını sürdürür. Duvarlarda alt, orta ve üst seviyelerde düzenlenmiş çoklu pencere sıraları bulunur. Alt seviyede çini kaplamalar, üst seviyelerde kalem işi bezemeler yer almaktadır. Ancak süsleme programı, yapının taşıyıcı sisteminin ön plana çıktığı mekân düzenini gölgelemeyecek ölçüde uygulanmıştır.[7]
Her katında alçak düzeyde olmak üzere, caminin içi İznik'te 50 farklı lale deseninden üretilmiş 20 binden fazla çini ile bezenmiştir. Alt seviyelerdeki çiniler gelenekselken, galerideki çinilerin desenleri çiçekler, meyveler ve servilerle gösterişli ve ihtişamlıdır. 20 binden fazla çini İznik'te çini ustası Kasap Hacı ve Kapadokyalı Barış Efendi'nin yönetiminde üretilmiştir. Her çini başına ödenecek tutar sultanın emriyle düzenlense de çini fiyatı zamanla artmış, bunun sonucunda kullanılan çinilerin kalitesi zamanla azalmıştır. Renkleri solmuş ve cilaları sönükleşmiştir. Arka balkon duvarındaki çiniler 1574'teki yangında zarar gören Topkapı Sarayı'nın hareminden geri dönüştürülen çinilerdir.

İç kısmın daha yükseklerine mavi boya hakimdir, fakat düşük kalitelidir. 200'den fazla karışık leke desenli cam doğal ışığı geçirir, bugün avizelerle desteklenmişlerdir. Avizelerde deve kuşu yumurtası kullanımının örümcekleri uzak tuttuğunun keşfedilmesi örümcek ağlarının oluşumunu engellemiştir. Kur'an'dan sözler içeren hat dekorasyonlarının çoğu, Seyid Kasım Gubari tarafından yapılmıştır. Yerler yardımsever insanlarca eskidikçe yenilenen halılarla kaplıdır. Pek çok büyük pencere geniş ve ferah bir ortam hissi vermektedir. Zemin kattaki açılır pencereler "opus sectile" adı verilen bir döşeme şekliyle dekore edilmiştir. Her kavisli bölüm bazıları ışık geçirmeyen 5 pencereye sahiptir. Her yarım kubbe 14 pencereye ve merkez kubbe 4'ü kör olmak üzere 28 pencereye sahiptir. Pencereler için renkli camlar Venedik sinyorundan sultana hediyedir. Bu renkli camların çoğu bugün sanatsal değeri olmayan modern versiyonlarıyla değiştirilmiştir.
Caminin içindeki en önemli unsur ince işçilikle oyulmuş ve yontulmuş mermerden yapılma mihraptır. Bitişik duvarlar seramik çinilerle kaplanmıştır. Fakat çevresindeki çok sayıda pencere onu daha az ihtişamlı gösterir. Mihrabın sağında zengin dekore edilmiş minber bulunur. Cami en kalabalık halinde dahi olsa herkesin imamı duyabileceği şekilde tasarlanmıştır.[kaynak belirtilmeli]
Sultan mahfili güneydoğu köşesindedir. Bir platform, iki küçük dinlenme odası ve sundurmadan oluşur ve padişahın güneydoğu üst galerideki locasına geçişi bulunur. Bu dinlenme odaları 1826'da yeniçerilerin ayaklanması sırasında veziriazamın yönetim merkezi oldu. Hünkar Mahfili 10 adet mermer sütunla desteklenmiştir. Zümrüt, gül ve yaldızlarla süslenmiş ve yaldızlarla 100 adet Kuran işlenmiş kendi mihrabı vardır.[8]
Caminin içindeki birçok lamba zamanında altın ve diğer değerli taşlarla ve içinde devekuşu yumurtası ya da kristal toplar bulunabilecek cam kaselerle kaplıydı. Bu dekorların tümü ya kaldırıldı ya da yağmalandı.
Duvarlardaki büyük tabletlerde halifelerin isimleri ve Kur'an'dan parçalar yazılıdır. Bunları orijinal haliyle 17. yüzyılın büyük hat sanatçısı Diyarbakırlı Kasım Gubari yapmıştır, fakat yakın zamanda restore edilmek için kaldırılmışlardır.
Sultan Ahmet Camii tarihin en büyük kapsamlı restorasyonunu 2017 yılında Starwood Orman Ürünleri A.Ş üstlenmiştir.[9]
Minareler
[değiştir | kaynağı değiştir]Sultan Ahmet Camii Türkiye'de 6 minaresi olan[10] 5 camiden biridir. Diğer 4 tanesi ise İstanbul Çamlıca Camii, İstanbul Arnavutköy'de Taşoluk Yeşil Camii, Adana'daki Sabancı Camii ve Mersin'deki Muğdat Camii'dir. Minarelerin sayısı ortaya çıkınca sultan küstahlıkla suçlanmıştır çünkü o zamanlarda, Mekke'deki Kâbe'de de 6 minare bulunmaktadır. Sultan bu problemi Mekkede olan (Mescidi Haram) camiye yedinci minareyi yaptırarak çözer.[11] 4 minare caminin köşelerindedir. Kalem şeklindeki bu minarelerin her birinin 3 şerefesi vardır. Minare gövdeleri ince oranlara sahip olup şerefeler mukarnaslı bileziklerle ayrılmıştır.[6] Ön avludaki diğer iki minare ise ikişer şerefelidir. Yakın zamana kadar müezzin günde 5 kere dar sarmal merdivenleri çıkmak zorunda kalıyordu, bugün ise toplu dağıtım sistemi uygulanıyor ve diğer camilerce de yankılanan ezan şehrin eski bölümlerinde de duyuluyor. Türklerin ve turistlerin oluşturduğu kalabalık gün batımı vaktinde, güneş batarken ve cami renkli projektörlerle parlak bir şekilde aydınlatılmaya başlarken parkta toplanıp yüzünü camiye vererek akşam ezanını dinliyorlar.
Cami inşa edildiği dönemlerde uzunca bir süre cuma günleri Topkapı Sarayı'ndakilerin ibadetlerini gerçekleştirdiği mekân olmuştur.[12]
Külliye yapıları
[değiştir | kaynağı değiştir]Sultanahmet Camii, 17. yüzyıl başında yalnızca bir ibadet mekânı olarak değil, çevresine yerleştirilmiş çeşitli işlevsel yapılarla bir külliye olarak tasarlanmıştır. Külliye; türbeler, medrese, sıbyan mektebi, darülkurra, hünkar kasrı, imaret ve bazı idari birimlerden oluşmaktadır.[13]

I. Ahmed Türbesi
[değiştir | kaynağı değiştir]Sultan I. Ahmed Türbesi, caminin kuzeydoğusunda yer almakta olup 1617–1619 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapı, klasik Osmanlı türbe mimarisinin 17. yüzyıl başındaki uygulamalarını yansıtan sekizgen planlı bir şemaya sahiptir.[13] Türbe, dıştan sekizgen bir gövde üzerine oturan tek kubbeli bir yapıdır. Duvarlar kesme taş ve mermer kuşaklarla örülmüştür. Dış cephede taş işçiliği belirgin olup yüzeyler sade tutulmuştur. Pencere dizileri ve mermer lento–söve detayları yapının oransal düzenini belirler. Sekizgen gövdeyi örten kubbe, kasnak üzerinde yükseltilmiş olup kurşun kaplama ile örtülmüştür. Türbenin giriş revakı ve söve–kitabe düzeni 17. yüzyıl başı klasik üslubun devamlılığını gösterir.[7] Yapının giriş bölümü iki sütunlu bir revakla vurgulanmış, bu bölümde küçük kubbeler kullanılmıştır. İç mekânın çevresinde dikdörtgen pencereler ile kubbe kasnağındaki yuvarlak pencereler ışık dağılımını sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.[7] İç mekânda türbe yapılarında sıkça görülen yalın fakat düzenli bir süsleme programı uygulanmıştır. Alt duvar bölümleri İznik çinileriyle kaplanmış olup 17. yüzyılın geç dönem renk paletini yansıtır. Üst bölümlerde kalemişi bezemeler, hat yazıları ve kubbe eteğinde dolaşan yazı kuşakları yer alır. Mihrap nişi sade tutulmuş, mukarnaslı geçişlerle kubbeye bağlanan yüzeyler yapının strüktürel düzenini ön plana çıkarmıştır.[6] Türbede Sultan I. Ahmed'in yanı sıra eşi Kösem Sultan, oğulları II. Osman ve IV. Murad ile bazı şehzadeler ve hanedan üyeleri bulunmaktadır. Türbe, inşa edildiği dönemden itibaren hanedan gömü alanı olarak kullanılmıştır.[13]
Medrese
[değiştir | kaynağı değiştir]
Sultanahmet Külliyesi'nin bir parçası olarak inşa edilen medrese, caminin kuzeybatı tarafında konumlanmıştır. Medresenin planı klasik dönemin hücreli avlu düzenini sürdürmekle beraber döneminin standart eğitim yapılarıyla uyumludur.[14] Medrese avlusunun etrafında sıralanan hücreler, öğrenci odaları olarak düzenlenmiş olup avlunun bir kenarında yer alan büyük mekân dershane işlevi görmüştür. Sultanahmet Medresesi'nin mekânsal organizasyonu 16. yüzyıl medrese geleneğini devam ettirmiştir.[15] Özellikle hücre sayısı, avlu oranı ve dershane konumlandırmasının klasik tipolojiyi takip etmiştir.[15] Yapının tek katlı ve revaklı avlu etrafında şekillenmiş düzeni, dönemin medreselerinde görülen bütünsel yerleşim anlayışını yansıtır. 17. yüzyıl başında inşa edilen bu medresenin mimarisi, klasik dönemin son evresinde büyük ölçekli külliyelerde görülen sürekliliği temsil etmiş; Sultanahmet Külliyesi'nin genel tasarım ilkeleriyle uyumluluk göstermiştir.[16] Medresenin konumu, cami avlusunun dış sınırında yer alarak külliyenin mekânsal dağılımını tamamlayan bir birim oluşturur. Yapı, 19. ve 20. yüzyıllarda çeşitli onarımlar geçirmiştir. Cumhuriyet döneminde bir süre idari birim ve depo olarak kullanılan medrese, daha sonra yeniden kültürel işlevlerle değerlendirilmiştir.[14]
Darülkurra
[değiştir | kaynağı değiştir]
Sultanahmet Külliyesi'nde yer alan darülkurra, caminin batı tarafında konumlanmıştır. Yapı, Kur'an kıraati eğitiminin verildiği küçük ölçekli birimlerden biri olarak tasarlanmıştır. Genellikle cami yakınında konumlandırılan Darülkurra, tek katlı ve kubbeli bir düzen göstermiştir.[14] Ana amacı klasik dönemde yaygın olan Kur'an eğitimini sürdürmek olan Darülkurra'nın plan düzeni, diğer dönemlerdeki örnekleriyle benzerlik taşımaktadır.[15] Yapının iç mekânı, sınırlı sayıda öğrencinin eğitim alabileceği küçük bir hacim olarak düzenlenmiştir. Aynı zamanda yapı, külliye düzeni içinde destek yapılarından biri olarak değerlendirilir.[16] Darülkurra, 19. ve 20. yüzyıllarda çeşitli onarım ve işlev değişiklikleri geçirmiştir. Bu tür tamamlayıcı birimlerin pek çoğu zaman içinde farklı idari veya eğitimsel amaçlarla kullanılmıştır.[14]
Sıbyan mektebi
[değiştir | kaynağı değiştir]Caminin kuzey cephesine yakın konumlanan sıbyan mektebi, ilköğretim seviyesinde eğitim sunmak üzere tasarlanmıştır. Mektebin planı tek odalı olup üzeri kubbe ile örtülüdür. Giriş bölümü ve açıklıkları, küçük ölçekli Osmanlı eğitim yapılarının tipik özelliklerini taşır.[7]
Hünkar kasrı
[değiştir | kaynağı değiştir]Sultanahmet Camii'nin güneybatı köşesinde yer alan hünkar kasrı, padişahın camiye özel bir giriş yoluyla ulaşmasını sağlamak amacıyla tasarlanmış bir yapıdır. Doğan Kuban, Sultanahmet Külliyesi'nde hünkar kasrının cami ile doğrudan bağlantılı bir geçiş düzeni oluşturduğunu ve bu tür birimlerin 17. yüzyıl cami mimarisinde yaygınlaştığını belirtir.[14] Hünkar kasrı dıştan bir merdivenle yükseltilmiş bir girişe sahiptir.[15] Bu giriş, caminin üst seviyesindeki hünkar mahfiline bağlanmaktadır.[15] Bu düzenleme, padişahın ibadet mekânına toplu girişten bağımsız olarak ulaşabilmesi için oluşturulmuş tipik bir bağlantı yoludur. Hünkar kasrının konumu cami merkezli yerleşim düzenini tamamlayan unsurlardan biri olmakla beraber 17. yüzyıl başında saray–cami ilişkisini güçlendiren mimari bir işlev de taşımaktadır.[16] Kasrın iç bölümünde dönem üslubuna uygun kalem işi bezemeler ve ahşap süsleme unsurları yer alır. Padişahın kullanımına ayrılan mekânlarda sıklıkla görülen bu tür iç mekân düzenlemeleri 17. yüzyıl süsleme anlayışını yansıtır.[15] Hünkar kasrı sonraki dönemlerde çeşitli onarımlar geçirmiş; özellikle bağlantı merdivenleri ile geçiş bölümü yeniden ele alınmıştır.[14]
İmaret
[değiştir | kaynağı değiştir]Külliyede başlangıçta bir imaret yapısı bulunmaktaydı. İmaret, ihtiyaç sahiplerine günlük yemek dağıtımı yapmak üzere vakfedilmişti. Zaman içinde bu yapı işlevini yitirmiş, bazı bölümleri kaldırılmış veya farklı amaçlarla kullanılmıştır. İmaretin tam planı günümüze ulaşmamıştır; ancak dönemin vakfiye kayıtları işlevine dair bilgi sunar.[13]
Arasta
[değiştir | kaynağı değiştir]
Sultanahmet Külliyesi'nin bir parçası olan arasta, caminin güney tarafında yer alan dükkân sıralarından oluşan bir çarşıdır. Doğan Kuban, arastanın külliyenin vakıf gelirlerini sağlamak amacıyla tasarlanmış bir birim olduğunu ve Osmanlı külliyelerinde bu tür ticari yapıların sıklıkla cami kompleksine eklendiğini belirtir.[14] Arasta, uzun doğrusal bir aks boyunca sıralanan dükkânlardan oluşur. Bu bölüm, Sultanahmet Külliyesi'nin ekonomik sürdürülebilirliği amacıyla işlev görmüş; dükkân gelirleri cami ile ilişkili vakıf giderlerine aktarılmıştır.[15] Arastanın konumunu cami yapısıyla mekânsal bütünlük oluşturmaktadır.[16] Ayrıca güney yöndeki yerleşim külliyenin tamamlayıcı bir unsuru olarak vurgulanmaktadır.[16] Arastanın bir kısmı Bizans dönemine ait Büyük Saray kalıntıları üzerinde bulunmaktadır.[16] Bu bölüm günümüzde müze işlevi görmektedir.[16] Arasta, Cumhuriyet döneminde yapılan restorasyon çalışmalarının ardından yeniden düzenlenmiş ve günümüzde ticari işlevini korurken bir bölümü Sultanahmet Mozaik Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Değerlendirme
[değiştir | kaynağı değiştir]Sultanahmet Külliyesi, 17. yüzyıl başında Osmanlı mimarisinde görülen klasik düzeni sürdürürken, yapılar arası konumlandırma açısından geniş bir alan kullanımını benimser. Külliye, tek bir avluya bağlı yapı sisteminden çok, cami merkezli fakat çevreye yayılan bir yerleşim yaklaşımıyla tasarlanmıştır.[7]
Galeri
[değiştir | kaynağı değiştir]-
İç mekan ve kubbe
-
6 Minareli cami
-
Ana giriş
-
Kubbelerin dış görünümü
-
Gece aydınlatması
-
Avlu
-
Ziyaretçiler
-
Destek kubbeler, sütunlar ve iç aydınlatma
-
Kubbe ve tavan işlemeleri
-
Hünkar mahfili
-
Mihrab
-
1912 yılında Camii
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ International Dictionary of Historic Places Volume 3 Southern Europe (İngilizce). Fitzroy Dearborn. 1995. s. 335. ISBN 1-884964-02-8.
The Blue Mosque, so named for its interior tile decoration, was built for Sultan Ahmed I between 1609 and 1616 by Turkish architect Mehmed Aga.
- ^ "Camisinin ihtişamı saltanatının günahı". Necdet Sakaoğlu. Tarih Dergisi. Kasım 2014.
- ^ International Dictionary of Historic Places Volume 3 Southern Europe (İngilizce). Fitzroy Dearborn. 1995. s. 335. ISBN 1-884964-02-8.
In the vast interior prayer hall, the most prominent feature is the faience of more than 20,000 İznik tiles decorated with floral designs.
- ^ Katie Hallam, (Ed.) (2009). The Traveler's Atlas: Europe (İngilizce). Londra: Barron's Educational Series. ss. 121. ISBN 0-7641-6176-8.
More than 200 stained-glass windows let light flood into the Blue Mosque.
- ^ a b Kuban, Doğan (2007). Osmanlı Mimarisi. İstanbul: Yapı-Endüstri Merkezi Yayınları.
- ^ a b c Necipoğlu, Gülru (2005). The Age of Sinan: Architectural Culture in the Ottoman Empire (İngilizce). Londra: Reaktion Books.
- ^ a b c d e f Goodwin, Godfrey (1993). A History of Ottoman Architecture (İngilizce). London: Thames & Hudson.
- ^ "Sadece padişah ve #tarih girebilir". Ahmet Vefa Çobanoğlu. Tarih Dergisi. Kasım 2014. 12 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2024.
- ^ "Sultanahmet'e tarihinin en kapsamlı restorasyonu". Anadolu Ajansı. 6 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2021.
- ^ Stierlin, Henri (2006). Korkut E. Erdur (Ed.). İmanın ve İktidarın Hizmetinde İslam Mimarisi. İstanbul: YKY. s. 124. ISBN 975-08-1158-5.
- ^ BELGE Murat,İstanbul Gezi Rehberi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,Nisan 2002, ISBN 9753330022
- ^ Diana Darke ((Ed.)). Turkey (İngilizce). Passport Books. s. 37. ISBN 0-8442-4818-5.
- ^ a b c d Kuban, Doğan (2007). Osmanlı Mimarisi. İstanbul: YEM Yayın.
- ^ a b c d e f g Kuban, Doğan (2007). Osmanlı Mimarisi. İstanbul: YEM Yayın.
- ^ a b c d e f g Goodwin, Godfrey (1993). A History of Ottoman Architecture. London: Thames & Hudson.
- ^ a b c d e f g Necipoğlu, Gülru (2005). The Age of Sinan: Architectural Culture in the Ottoman Empire. Londra: Reaktion Books.
Dış bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Sultanahmet Camii6 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- İstanbul ilindeki Osmanlı camileri
- Fatih'teki camiler
- I. Ahmed
- Selatin camileri
- Türk lirası üstünde görünen yapılar
- 1610'larda tamamlanan camiler
- İstanbul'un Tarihî Alanları
- Türkiye'deki Dünya Mirasları
- 1610'larda Osmanlı İmparatorluğu'nda kurulan oluşumlar
- Sultan Ahmet, Fatih
- Türkiye'deki kubbeli camiler
- 1616'da tamamlanan dinî yapılar
