Konferansın amacı, sadece kolektif bir güvenlik düzenini değil, aynı zamanda Avrupa'nın kurtarılmış halklarına kendi kaderlerini tayin etme hakkı veren bir planı da içeren bir savaş sonrası barış düzeni oluşturmaktı. Esas olarak savaşın yıkıma uğrattığı Avrupa ülkelerinin yeniden kurulmasını tartışmak amacıyla düzenlenen konferans, birkaç yıl içinde Soğuk Savaş'ın kıtayı bölmesiyle yoğun tartışmalara konu oldu.
Yalta, Müttefik Devletler'in "Üç Büyükler"i (ABD, Birleşik Krallık ve SSCB) arasında savaş sırasında düzenlenen üç büyük konferanstan ikincisiydi. Öncesinde Kasım 1943'te Tahran Konferansı, sonrasında ise Temmuz 1945'te Potsdam Konferansı düzenlendi. Ayrıca, Roosevelt'in katılmadığı Ekim 1944'te Moskova'da düzenlenen bir konferans da vardı. Bu konferansta Churchill ve Stalin, Avrupa'daki Batı ve Sovyet etki alanları konusunda gayriresmî bir anlaşmaya varmışlardı.[2]
Nazi Almanyası'nın kayıtsız şartsız teslim olmasının önceliği konusunda mutabakata varılması. Savaştan sonra Almanya ve Berlin dört işgal bölgesine bölünecek.
Stalin, Amerikan ve İngiliz işgal bölgelerinden oluşması halinde Fransa'nın Almanya'da dördüncü bir işgal bölgesine sahip olacağını kabul etti.
Almanya silahsızlandırılacak ve Nazilerden arındırılacaktı. Müttefikler, Yalta Konferansı'nda Almanya'nın olası bir askeri canlanmasına karşı güvenceler sağlamayı, Alman militarizmini ve Nazi genelkurmayı ortadan kaldırmayı, Almanya'nın Nazilerden arındırılmasını sağlamayı, savaş suçlularını cezalandırmayı ve Almanya'yı silahsızlandırmayı ve askerden arındırmayı kararlaştırdılar.[3]
Alman savaş tazminatlarının bir kısmı zorunlu çalışma şeklinde olacaktı. Zorunlu çalıştırma, Almanya'nın kurbanlarına verdiği zararı onarmak için kullanılacaktı.[4]
Sovyetler Birliği sınırları içinde bulunacak bir tazminat konseyinin kurulması.
Polonya'nın statüsü görüşüldü. Sovyetler Birliği tarafından "daha geniş bir demokratik temelde" kurulan Polonya Cumhuriyeti Komünist Geçici Hükümeti'nin tanınması kabul edildi.[5]
Polonya'nın doğu sınırı Curzon Hattı'nı takip edecek ve Polonya batıda Almanya'dan toprak tazminatı alacaktı.
Stalin, Polonya'da serbest seçimlere izin vereceğine söz verdi.
Stalin, 16 Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin tamamının BM üyeliğine kabul edilmesini talep etti. Bu da dikkate alındı, ancak 14 cumhuriyet reddedildi. Roosevelt ve Churchill, Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın üyeliğini kabul ettiler. Roosevelt ek oylar talep ederken, Churchill prensipte kabul etti ve Stalin Sovyetler Birliği'ne eşit olmak için iki ek oy önerdi, ancak Amerika Birleşik Devletleri nihayetinde birden fazla oy talep etmedi.[6]
Stalin, "Almanya teslim olduktan ve Avrupa'daki savaş sona erdikten iki veya üç ay sonra" Japon İmparatorluğu'na karşı savaşa girmeyi kabul etti. Sonuç olarak Sovyetler Güney Sahalin ve Kuril Adaları'nı ele geçirecek, Dalian limanı uluslararasılaşacak ve Sovyetlerin Port Arthur üzerindeki kiralama hakkı geri verilecekti.[7]
Nazi savaş suçluları, suçlarının işlendiği topraklarda bulunup yargılanacaktı. Nazi liderleri idam edilecekti.
"Almanya'nın Parçalanması Komitesi" kurulacaktı. Amacı, Almanya'nın birkaç ülkeye bölünüp bölünmeyeceğine karar vermekti. Aşağıda bölme planlarına ait bazı örnekler gösterilmektedir:
^Pavel Polian. Against Their Will: The History and Geography of Forced Migrations in the USSR. Central European University Press 2003 963-9241-68-7 pp. 244–49
^Osmańczyk, Edmund (2003). Encyclopedia of the United Nations and International Agreements: T to Z. Taylor & Francis. s. 2773. ISBN978-0-415-93924-9.